Anne, ben geldim…
Kapıyı calarsın.
Tak. Tak.
(Açan annendir, yine de söylersin bu cümleyi.) Anne. Ben geldim!
Ruh hali ne durumda olursa olsun, (Belki içi acıyordur, belki babanla kavga etmiştir, belki komşuya canı sıkılmıştır, belki geçim derdi sarmıştır. ) yineliyorum o anki ruh hali ne olursa olsun.” Hoş geldin yavrum” diye sana sarılandır anne. Seni öpüp koklayandır anne. Hayatında büyüdükçe oluşacak can kırıklarının altında imzası olmayan, olmayacak olan tek kişidir anne.
Bedeninde var olduğun;”Yersin terliği, oklavayı alıyorum elime” tehditlerin, o hayatin en masum tehditlerini savurarak senı büyütendir anne. Sokakta oynarken düştüğünde hem canı yanan, hem de seni azarlayan mukemmel kadındır anne. Öyle büyük, öyle geniş bir yüreği vardır ki evde kaç kişi varsa hepsini sığdırır ıcıne. Dünyanın en yüce duygusu olan sevmeyi öğretir insana. Sevgi dolu dünyasında kendini tam hissettirendir anne.
Tak. Tak. Tak.
Anne,ben geldim.
Ama sen gibi değilmiş dünya . Senin bana öğrettiğin gibi değilmiş insanlar.
Can kırıklarıyla doldu günlüğüm .
Tak. Tak. Tak.
Anne, ben geldim.Yarım, eksik, darmadağın. Ah be anacım neden öğretmedin bana iki yüzlülüğü ? Ah be anacım neden öğretmedin bana kötülüğü. Hep sev. Dedin. Sev! İnsanları, hayvanları, yasadıklarını.
Hep sev!
Özür dilerim anne tutamadım sözlerini . İzin vermediler. Körelttiler içimdeki sevgiyi. Özür dilerim anne. Senin umduğun kadar mutlu olamadığım için özür dilerim anne.”Ama ben böyle düşünmemiştim” lerı sığdırdığım için ,sana; ” Hayatımda asla yer almayacak dediğim keşkeleri” besleyip büyüttüğüm için, özür dilerim anne…
Keşke hayatta sen gibi masum tehditlerle ikaz etseydı bizi.
Tak. Tak. Tak.
Anne ben geldim…