Şimdi yine farklı bir gece de aynı şeyleri düşünüyorum. Keşkelerimi başa sarıp onları bir kalıba uydurmaya çalışıyorum ama olmuyor. Bu şehirde olmuyor.
Seni görünce tüm keşkelerim karşıma çıkıp benden hesap soruyor. Çekilin şurdan rahat bırakın beni diyorum, dinlemiyorlar. Seni görüyorum çünkü ve sen bana bakıp gülümsüyorsun. Sarılıyorsun benimle hasta olduğunu paylaşıyorsun. O zaman sana daha sıkı sarılıp geçecek çünkü seni seviyorum demek istiyorum ama sadece gözlerinin içine bakarak geçmiş olsun diyebiliyorum. Ört pas ediyorum duygularımı.
Zamanında gülebildiğim mükemmel çekik gözlere sahip esmer erkek. Şimdilerde sadece seninle beş dakika görüşebiliyorum. Seni seviyorum diyememenin acısını senelerdir çekiyorum. Senelerdir de çekeceği. Sevgilin var-mış-, duydum. Elini tutup gözlerine bakıyormuşsun. Herkese sevdiğini söylüyormuşsun. Gülümsüyorum en azından birimiz sevdiğini söyleyebilmiş farklı kişilerde aynı cümle; SENİ SEVİYORUM.