İhsan

Kayboluyorum anıların içinde yeniden. Bir tutam tütün ve şarap eşliğinde diri diri gömülüyorum hatıratıma. Satırlar saatlerimi sayfalar yıllarımı çalmış. Çaldığı şeylerin yerini boş bırakmadığı çok açık. Kepçeyle aldığı sevincin yerine…

Cikiyorum karanlik gecenin basamaklarindan isiga ulasmak icin. Sert bir soguk var disarda icime isleyen. Bedenim yerine ruhumu titreten. Belirsizlikler icinde cikiyorum basamaklari bir bir. Buz gibi korkuluklari sarinca ellerim bedenimde…

‌Uykular yine haram. Nede cok vakit gecmisti oysa gunesi dogurmayali nede cok olmustu masaya yatirmayali keskeleri. Birde toparlamak varki o daha fena dagilan masayi. Savas alanindan farksiz. Son nefesini vermekte…

Bir Neşet şarkısı gibi içim. Uçsuz bucaksız bozkırın içinde kimsesizlik sarmış sanki heryerimi. Çığlık atsam kimse duymaz atmamda zaten. Gururumdan değil ama boşuna olduğundan. Koca koca bulutlar tutmuşlar ayı bırakmıyorlar.…

Aşk  bir hayalmiydi yoksa kacinamadıgimiz bir girdap mi? Bizi içine çeken günden güne kemiren hayali bir girdap… Belkide en doğru tanım bu hem içinde kaybolmak istediğimiz hemde yolunda yataklara düşmek…