Belki giderim
karanlığın yağdığı
yerlere lime lime dökülen
o yılgın düşüne…
O karanlıklar içinde kocaman yalan
-insanlık
Tek doğru kalıyor içimizde.
Sokak taşlarına umudu
yazıyorum bu yüzden
Sen umutsun,
bilmiyorsun…
Karanlıkları aydınlatabilirdin oysa,
adımlarını sayarak attığın vakit…
Bir hiçmiş gibi yazılanları
-sayma
Hiç değil seni anlattığında,
kelimelerde geçen adın…
Belki giderim uçurumuna,belki
ağıtların biriktiği kanlı dağlara…
Gölgemide alıp
adımlarının bıraktığı ize basarak!
Aslında sen umutsun,
bilmiyorsun!
Çok şey var bilmediğin,
cümleler örtüyor üstünü…
Uzak tepelerde şimdi:
-bir kuş çığlığı
titrek ve ürkek…
Adını sayıklıyor yalnız.
Biran kekeme oluyorum
adımlarının bıraktığı ize basarak!
Nisan ayının
yağmurlarında ıslanıyorum.
Bir kuş çığlığı,karanlık,uçurum,adımların
sayıklıyorum kendi içimde
bir bir,
-utanarak!
Sen ceketini uzattığında
yağmurdan üşüyen
omzumu örtmek için…
Farkında olmadan
içimdeki karanlığı öldürdüğünü
bilmiyorsun…