Eskimeyen harlayan biçimin ürkek tarafıyla koşacağım
Konuşurken sesim sesinle hep bir tını daha peltekleşecek
Heyecanıma yenik düşeceğim
Bakacağım görmeyerek
Küçüleceğim, un ufak halde
Gözler devamlı ama devamlı ürkerek seni arayacak
Tadı demirin pasından, soluğu keskin tarafıyla sessizliğe gömülecek
Sonra sonra sonunu görecek alemin eprimişse dahi yenileyerek acıyı tadacak
Sen benim minik dünyamdın, yaşlı terden sırılsıklam
Gözleri güneşte yeşile çalan
Şairin çırağı olarak sözleri yamuk gösteririm
Benimsin dediğim anda kaba göstermeyerek
Kala kalacağım heybemdeki tüm sözcükleri dökerek
Karanlık delen tarafıyla bakan dövülmüş bir gurur var üstümde
Bir yüz görümlük adın yeter, benim adını anmaktan imtina ettiğim yanım
Geleceğim yine bir derste seni görmek için
Sonrasında kitabın ortasında eski bir Türkçe kelimeyle seslenirken
Kokun içime hapsolunacak, yazıyı yeni öğrenmeye çalışırken okunmayacak
Tadım hep mağrur
İsteklerim mağlup
Hayallerim mahur