Düşlerinin derinlerine indiğinde gördüklerine öylece inanamıyor insan. Önce biraz sorgulama, gözlerini kısıp hatta biraz yumup geçmişi hatırlama işi. Detaylarda boğulmak istemiyorum ama bana biraz detay ver beynim. Her saniyesini hatırlamalıyım. Çok ücra köşelerde kaldı biliyorum, çıkar onları oradan. Göz kapaklarımı perden olarak kullan. Işıkları kapat. Her şeyi çok net göster bana. Detaycı değilim ama bana lütfen detay ver beynim. Unutmak istemiyorum. Unutulmaya yüz tutmuş her detayı ser önüme. Geleceğe karşı meraklıdır herkes evet ama ben geçmişe karşı bu kadar meraklı olmamıştım. O gün ne oldu? O günü bana sakın unutturma beynim. Gerekirse seni cevizle desteklerim. Hislerimi cümlelere dökmeye başladım bak, tıpkı söz verdiğim gibi. İçinde biriktirip tüm hepsi anlamını yitirdiğinde gün yüzüne çıkan duyguların etkisini yitirmesini kınıyorum artık. Her ne olacaksa o an olsun. Sarılacaksan o an sarıl sevdiğine, haykıracaksan haykır ve dokunacaksan eğer usulca ruhuna, bir an bile erteleme. Öpeceksen, tüm hislerinle ve tam o anda. Sen de bana yardım et. Hislerimi geri getir beynim. Çok uzak kaldık, hatta unutturmak üzereydin. Sen de unutmak üzereydin. Sen artık bir defter tutsan iyi edersin. Kalıcı olmasını dilediğim hafızama böyle davranamazsın. Ellerim üşüyor. Eldivenlerimi almayı sen hatırlatacaksın bana. Ve onu son gördüğümdeki bakışını, sen hatırlatacaksın bana. Bunu sakın unutturma. Büyük harflerle yaz. Sonuna iki üç tane ünlem koy. Hatırlamak zor, hatırlayınca da unutmak zor. Biz seninle bunu başaracağız. Şimdi uyu, yarın düşünmeye başlarsın. Nöronlarından öpüyorum.