Beynimiz vücudumuzda en hassas organdır. Bu yüzden en iyi korunan organ beyindir. Beynimiz diğer organların aksine kendine özel olarak tasarlanmış kafatasımızın içersindedir. Kafatasımız beynimizin alabileceği hasarı en azına indiriyor. İnsan beyni genel olarak 1.4 KG’dır. İnsanların çoğu yıllardır beyinlerinin sadece %10‘luk veya %5’lik kısmını kullandığını düşünüyor. Peki bilimsel açıdan bakıldığı zaman bu ne kadar doğru ? Bu yayılan fikir 1890 yılında ortaya çıkıyor. 1920 yılında Einstein ile yapılan bir röportaj’dan sonra bu fikir’in daha fazla yaygınlaşmasına sebep oldu. 2. Dünya savaşından önceki çoğu reklamcı %10 fikrini kullanarak müşterilerini etkilemeye çalışmışlardı. Böylece %10 fikri en yaygın hale geldi. Ne yazık ki ne fonksiyonel MR cihazları ne de beyin cerrahları beynin kullanılmayan bir bölgesi olduğunu söylüyorlar. Beyin esnektir ve nöroplasite özelliği vardır ama bu yüzde 90’ı kullanılmıyor anlamına gelmez. Açıkçası beynimizin yüzde 10’unu kullanıyor olmamız, bitkisel hayatta olmamız anlamına gelir. Beynimizin yüzde 10’unu kullanıyoruz diye bir yanlış bilgi var. Beynin yüzde 100’ünü kullanıyoruz. Beyin görüntüleme araştırmaları sayesinde beynin bir bütün halinde çalıştığını, bağlantıların etkileşim halinde olduğunu ve bir görev yapılmadığında dahi arka planda çalışan aktivitesi bulunduğunu biliyoruz. Parmağımızı şıklattığımızda dahi beynimizin yüzde 90’ını çalıştırıyoruz. Zaten vücudun enerjisinin büyük kısmını kullanan bir organın, çoğunun çalışmadan kalması yaşamla bağdaşmazdı. Bu noktada, şu şekilde bir ayrıntıya girilebilir : Beyin Kullanımı ve Kapasitesi ile Zeka Kullanımı ve Kapasitesi farklı şeylerdir.. Beyin kapasitesi, genetik faktörlerle belirlenir ve sınırlanır. Basit olarak, bir canlının beynindeki nöron ve nöron bağı sayısı ile orantılıdır. Normal bir insan, zekasının %80-90’ını kullanmaktadır (asla %3-10’u kullanılmaz; çok ciddi hastalıklara sahip olanlarda bile bu kadar düşük oranlar görülmez, bu oranlar ciddi bir uydurmadır). Düzgün yapılan ve genelde yıllarca süren pratikle bu kapasite %100’e yaklaştırılabilir. Şimdi biraz da tatmin edici kanıt niteliğinde araştırmalara göz atalım.
Beynimizin sadece %5’ini kullanıyorsak biz büyürken beynimiz neden büyüyor ? Kullanmadığı yerleri kullansa daha iyi olurdu en azından kafamızdaki yüklerden kurtulurduk. Eğer %5ini kullanıyorsak beynimizde oluşan en ufak hasar neden ölümcül tehlikeler açıyor ? %5 veya %10’unu kullanıyor olsaydık bu bizi etkilememesi gerekiyordu fakat sonuç hiçte öyle olmuyor. İnsan vücudundaki kullanılmayan organlar körelmek zorundadır. Kaslarımızı kullanmazsak kaslarımız erimeye başlayacaktır. Yani körelmeye başlayacaktır. Peki beynimiz neden küçülmüyor ? Nörobilimciler yıllardır bunun doğru olmadığını söylemek için kendilerini yırtıyorlar.