güneşin batışı mı
buladı gökyüzünü kızıl kanlara
yoksa karanlıktan sonra doğuşu mu
buladı gökyüzünü kızıl kanlara
deniz yıkardı her sabah
som maviyle göğümüzü
hiç birşey olmamış gibi kabartır göğsümüzü
martılar, bulutlar, başı dumanlı vapurlar
ve her gün kayıtsız kalarak insanlar
ve her geçen gün daha zevk alarak insanlar
..
bir mahalle kavgasında haksız olan çocuk
anneannesi ananesine karşı gelerekten
kavgasını işlemez yazmasına
sahiptir torununa kızma hakkına
yapar başkasına
gümüşlükte askerleri amade sıra sıra
gözüyle baktığı çiçeklerse her sabah yeniden açarcasına
güneşi doğurtan ellerinde
başında duman duman geçmişinde
ve hala ölüm meleğiyle yapmadığı anlaşmasında
..
bir çocuk şarkısında bahsi geçen köyde
tavuklar kuluçkaya
boy boy yastıklarda yatar
ince ince işlenmiş kuş tüyü yastıklarda
tavşanlarsa küstüğü dağlarda.
çay akar gürül gürül köy meydanında
kan kanı götürür su için
demliklerde su yok çay için
muhtar bağırır oğluna su çok su için
ama her şey için
o köy bizim köyümüzdür
..
insan der
kulübede köpek
şömine önünde kedisi
akvaryumda balığı
dostum der
insan der
..
insan diyemez
vapurda martı
gonca güllerde bülbülü
sarp kayalıklarda kartalı
dostum diyemez
insan diyemez
çünkü bir cinayetin kuşbakışısı