Durgunum şu sıralar rüzgara küsmüş deniz gibi durgunum. Deniz gibi sessiz ve yalnızım bu kuru soğukta. İçimde sönmek üzere olan bir insanlık sevgisi dışımda asık bir surat, galiba bende o hep eleştirdiğim soğuk insanlardan oluyorum artık. Neyin var diye soruyorlar bazen onları da anlamıyorum bir şeyim olsa size onu sormanıza fırsat verir miyim hiç ?
Çok merak edenlere söylüyorum bazen ”güneşim yok benim” diyorum. Kötü kötü bakıp ne saçmalıyor bu deli diyorlar. Onlara da kızamıyorum ne bilsinler seni, nereden bilsinler benim için bir ihtiyaç iken şimdilerde canımı yaktığını. Sen ışıktın her şeyin en başında sıcaktın sen bana. Dokununca yanacağımı bilemedim tenindeki soğuk sıcaklığında, sezdim seninde canımı yakacağını sezdim ve kaçtım. Kaçtım ama unutmuştum insana en uzak noktanın sırtı kadar yakın olduğunu sen içimdeyken ne faydası vardı ki senden kaçmanın. Artık kaçmıyorum senden lakin koşmuyorum da sana.
Şimdi sende diğerleri gibisin. Ben boğuluyorum bu denizde, belki can simidi dediğimiz insanlara tutunsam kurtulurum ama sonunda onlarda boğmayacak mı beni er yada geç ? Ben karada boğulmak yerine sevdiğim yerde sonumu sonsuzluğa karıştırmayı tercih ederim sen ve senin gibiler yerine.