Kadın son kez bakarken adamın gözlerine ”Beni sakın unutma” dedi. Adamın unutmaya niyeti yoktu. Unutmaya niyeti yoktu fakat sarılamıyordu, ömrünü adadığı kadına. Sarılırsa bırakamazdı bir daha. Sarılırsa gitmesine izin vermezdi asla. Sarılırsa ”Gitme” derdi. Kadın yine de giderdi. Adam sarılmadı.
Kadın dikti gözlerini adamın gözlerine. O gözlerde bunca senenin acısı vardı. O gözlerde giden bir kadın, kalan bir adam vardı. Gitmeye mecbur bir kadın, pişman bir adam. O gözler bir daha kimseye böyle bakmayacaktı. Kadın ”Kimseye bir daha böyle bakma” dedi. Adam gözleri dolu dolu; ”Beni kim böyle baktırabilir ki bir daha ?” dedi. Kadın tekrar ağladı. Kadın ağladı, erkek gözyaşlarını sildi. İkisi de biliyordu, bir adam ancak sevdiği kadının gözyaşlarını silerdi. Kadın bir daha böyle sevilemeyeceğini biliyordu. Bunu söylemedi adama. Adam anladı, kadın ağladı. Erkek gözyaşlarını sildi, kadın ağladı.
Kadın adamın yürüyüşünü izleyecekti dakikalar sonra. Farkındaydı. ”O yürüyüşün, o korkusuzca yürüyüşün hiç değişmesin. Sana yakışıyor.” dedi kadın. Adam sustu. ”Ben ellerim elindeyken korkusuzdum. Beni güçlü kılan ellerindi. Artık olmayan ellerin.” diyemedi adam. Kadın anlamadı, adam söylemedi. Sustular. Konuşmanın hiç bir anlamı olmadığını bilerek sustular. Adam sigarasını yaktı. İçine çekişinden belliydi içinin acısı. Kadın anladı. Sarılmaya kalktı. Adam geri çekildi, sarılamazdı. Sarılsa ”Gitme” derdi, kadın giderdi. Adam geri çekildi, kadın başını eğdi. Adam sigarasını içti, kadın sustu. Adam çaresizdi, kadın pişman. Belli etmediler.
Suskunluğunu bozdu kadın. ”Yerinde olmak istiyorum. Benim kadar acı çekiyor musun bilmek istiyorum.” dedi. Adam cevap vermedi. Acısını anlatmazdı. Anlatamazdı. Anlatsa; ağlardı. Ağlarsa sarılırdı. Sarılsa ”Gitme” derdi. Kadın giderdi. Adam anlatmadı. Adam sustu, kadın konuşmaya devam etti. Kadın inanamıyordu olanlara. ”Ne yani, ben bir daha gözlerinde boğulamayacak mıyım ?” dedi. Bir bakışına binlerce anlam yüklediği adama bir daha bakamayacak olmanın acısını bir soruya sığdırabildi kadın. Adam bir sigara daha yaktı, kadın cevabını aldı. Kadın tekrar ağladı. Adam kadınının gözyaşlarında boğulmak istiyordu, adam boğulmadı. Sildi gözyaşlarını, devam etti susmaya. Kadın ”Sana söz veriyorum, seni yokluğunda seveceğim bundan sonra. Yokluğunu yaşatacağım.” dedi. Adam birden konuştu. ”Sakın ama sakın alışma yokluğuma” dedi. Adam biliyordu, yokluğuna alıştığı zaman bir kadın; bir daha istemezdi o adamı. Kadın ”Asla” dedi.
Kadın saatine baktı. ”Gidiyorum ben” dedi. Adam ”Elveda” bile diyemedi. Kadın adamı öptü. Son öpüşüydü bu. Kadın adamı bunun farkındalığıyla öptü. Adam kıpırdayamadı yerinden. Kadın sildi gözyaşlarını, son kez baktı adama. Son kez.. Kadın gitti. Adam gidemedi. Kadın gitti, adam bir sigara daha yaktı. Kadın giderken, adam kadının gidişini izledi. Kadın gitti, adam sigarasını içti.
Kadın gitti.
Adam izledi.
Kadın gitti,
Adam ağladı.
Adam ağlayarak içti sigarasını.
Kadın gitti.
1 comment
İçimi ürperten kısa bir bitiş hikayesi. Eline, diline, yüreğine sağlık…..