Bazen başladığın yere döndüğünde bırakmak gerekir. Konuyu kapatmak. Sen ne yaparsan yap,kader ne kadar uğraşırsa uğraşsın öyle anlar gelir ki ilerlediğin, gelişen onca şey yine başladığı yere dönmüşür. Her dönüşünde daha hızlı yol almasını beklerken daha yavaş ilerler. Bazen burada, tam şu anda bırakmak gerekir. Sen de çok iyi bilirsin Türkçe’de bir konu vardır gerçekleşmemiş beklenti cümleleri. O hesap işte bizimki de. Beklenti ama gerçekleşmemiş. Ve asla gerçekleşmeyecek. Ama öyle bir halde bırakmalısın ki can yakmamalısın, olduğu gibi hiç dokunmadan.Hem ne bekliyorduk ki, ne gerçekleşsin istedik ? Ben senin bana aşık olmanı mı ? Sen benim sana,olur tamam başarabiliriz diye bakmamı mı ? Aslında istememeliydik belki de. Hayali bile güzeldi ama hayaller yaşanmaz bir yerde. Şimdi hayallerden uyanıp gerçeğe dönmek gerekir. Hayallerine aşık olamazsın,hayallerin ısıtmaz seni ve unutma ki hayaller gerçekleşecek olsaydı adı hayal olmazdı. İşte tam o ana geldi mi insanın her şeyi olduğu gibi bırakması gerekir.Aşk rüyadır çoğu zaman olduğu gibi bırak demişler. …Bırak olduğu gibi kalsın her şey.Dokunulmamış. BIRAK ARTIK UĞRAŞMAYALIM.. .Sen mutluysan,yaşadığın hayat yorsa da seni gülebiliyorsan,ben geç de olsa bir gün mutluluğu bulacaksam zorlamanın ne anlamı var ? Sözcükler dudaklarımızdan dökülmese de olur,her şey içimizde kalsın ne önemi var ? Bırak da mutluluk bizim peşimizden koşsun bırak da o yorulsun artık,biz değil. Ötesi yok, geçmişi yok ; giden gitti,biten bitti…Bize de artık yol gözüktü ötesi yok.Sözcükler tümden terk etti. Olduğu gibi kalsın her şey bırak. Bırak da ne göreceksek bundan sonra görelim.
Anlamaya da çalışmayalım birbirimizi ben kendimi daha anlayamadım ki !
İlayda Döldöş