Tir tir titredim, buz kestim, kış gelmemişti,
Ne de sararıp dökülmüştü yaprakları ağaçların,
Oysa ben düştüm hüznün göğünden, hüzün daha gelmemişti,
İri iri yağdım, doldum ve taştı caddelerim! Gökyüzünde bir tane bile bulut belirmemişti,
Efkar, hüzün, keder yüreğime değmemişti,
Ne de ben onlara ilişmiştim, ancak uzun sürmedi,
Pişmanlığı bu tonda asla tatmamıştım,
Sarp kayalıklarından atlayıp intihar ettim, pişmanlığın,
Kalbime taş bağlayıp denizlerine atladım, hüznün,
Hüzne kaçmak nedir, bilir misin?
Göklerden atladım da nefessizlikten boğuldum,
Rüzgar daha önce yüreğimi kesmemişti,
Ölüme koşmak nedir, bilir misin?
Şarkılar dinlemeye başladım beni katleden,
Ve kitaplar okudum hiç durmadan,
Yazarlar satır aralarında kurşuna dizdiler umutlarımı,
Yaşayıp da bir çok şeyin pişmanlığıyla ölemedim,
Tir tir titredim güneşsiz beldelerde ve buz kalıbı haline geldim,
O buz kütlesini hiç kimse kırmadı.