Nerden başlasam da başlasam bu bölüme başlıktaki gibi boş sözler veya boş yazılar yazmak işime bile gelmez en ağır kelimeler, en süslü cümleler, empati, sempatik vb. gibi şeyler açıkçası bana göre tarzlar değildir biraz hayat kesitleri birazda hepimizin çok bildiği olaylar duygular açıkçası benim en berbat olduğum konu aşk tır gerçekten de çok berbatımdır öyle böyle değil, değil havalı olmak havalı cümle bile kuramam bu konulara biraz uzağımdır boş sözlerden kasıt günümüzün yazarlarını konu alacağız biraz onlardan bunlardan şunlardan bahsedicez mesela durmadan farklı bir konu değil de hep aynı şeyleri yazmak siyaset mesela yazmayın demiyorum yazında arada sırada hayattan bahsedin be arkadaş bundan kasıttım halkın arka sokaklar dediğimiz yerlere girin neler göreceğiniz ondan sonra yazmayı deneyin bakın ne sonuçlar çıkacak.
Ortalık sahte veya kendini yazar sanan tiplerle doludur, sosyal paylaşım sitelerinde önüne gelen güzel söz paylaşan insan başımıza birden kabadayı tarzı bir yazar kesiliyor bende öyleyim ama biz boş sözler yazmıyoruz en azından kendimizi gideceğimiz yolu biliyoruz en azından.
Ortalık yerde bazıları birbirleriyle dalga geçerler açıkçası bu gülünç olaydır konuşma hitapları olsun iğrenç bunlar gerçekler bunlar yüzünden sırf midem bulanmasın diye sokağa veya kafelere çıkmıyorum evde daha rahatım en azında dibimde boş konuşan boş söz eden yok, bu insanlara cahil desem hepsi neredeyse üniversite okuyor ama nedense boş sözlerle kendilerini avutuyorlar avutup dursunlar her selam verenle arkadaşlık yapmıyoruz ya bizde karşılık veririz aynı yoldan yürümeye devam ederiz ama çevre faktörü çok önemli bu konularda benim en iğrendiğim daha doğrusu bilen insanlar içindir bu dalga geçmek konusudur açıkçası bu konuda herkes alıngandır buna bende dahil bende alınganımdır sırf bu yüzden bazen kulağımdaki kulaklıkları çıkarmıyorum çünkü bazı insanlar umurunda olmaz.
Sevdiğin ve aşık olduğun birinden ağır söz işitmek hoşunuza gider mi? Şahsen benim hiç hoşuma gitmez aslında unutmak isteriz ama beceremeyiz hep biz yazarız o yazmaz bunu hiç düşünmeyiz nedense aşık olduğumuz için gayet normal bir şeydir peki ulu ortalık yerde sizinle dalga geçmesi veya aşağılaması bu kabul edilecek bir şey değil olamazda gerekirse aşık olduğunuz kişiyi unutacağınız çünkü sizlerden şüphe duyulur nasıl insan diye saygın olmaz değerin olmaz bir nevi adam yerine koyulmamak olur her tarafta aşağılanırsınız neden sadece bir kişiniz boş sözleri için hayır çünkü ortada gurur var bu sebepten dolayı uzaklaşmak ve onu unutmak için elinizden geleni yapmalısınız. Etrafta her yerde karşılaştığımız çeşitli sorunlar vardır iletişimsizlik neden biriyle iletişim kuramayız utanıyoruz mu acaba veya çok mu şey biliyoruz bunlarda boş sözler bırakın bunları da diksiyon eğitimi almaya bakın.
Çağımızda aklı başında olan her insan korkaktır, köle ruhludur ve ne yazık ki böyle olmak zorundadır. Bu onlar için normal bir durumdur ve benim sarsılmaz inanışıma göre bu durum onların yaratılışından beri öyledir. Doğaldır. Akıllı ve namuslu insanların korkak ve köle oluşları, yalnızca çağımıza denk düşen bazı rastlantılarla açıklanamaz, genel olarak böyledir bu. Hiçbir akıllı ve namuslu insan bu doğa yasasından yakasını kurtaramaz. Bir kere kabadayılık etmeye kalkışanlar, sakın bu davranışları için kendileriyle övünüp böbürlenmesinler, çünkü nasıl olsa bir başka durumda boyun eğeceklerdir. Bu her zaman böyle olan, değişmez ve kaçınılmaz olan bir sonuçtur. Kabadayılıkta inat edenler yalnızca eşeklerle melezlerdir, ki onlar bile belirli bir sınırdan öteye gidemezler. Biz de hiçbir değeri olmayan bu yaratıklara değer ve önem vermezsek daha iyi ederiz. Bize göre olay en güzel köprü, gönüller arasında kurulandır. En güzel göz, her şeye sevgiyle bakandır. En güzel söz, yalansız olandır. En güzel ateş, benliğimizi ısıtandır. En güzel çiçek, sevgiliye armağandır. En güzel ırmak, dost bahçesine akandır. En güzel ağız, gerçekleri konuşandır. En güzel yol, hasret kavuşturandır. En güzel kol, zalime karşı kalkandır. En güzel el, bilgiye, kültüre uzanandır. En güzel kapı, mutluluğa açılandır. En güzel kalem, doğruyu, iyiyi, güzeli yazandır. Bazı sorumluluklar vardır sonradan unuttuğumuz ama hep aklımızdadır nedense unutmak isteriz bazı insanlar bu sorumluluklarını unutmaz ve yerine getiririz kendimize de şu soruyu sormadan geçemeyiz acaba biz bu işleri neden yapıyoruz bunun cevabını herkes bilir iyi bir gelecek iyi bir aile oluşturmak ama ne yazık ki herkes iyi birer birey olamıyor çağımızın düşmanı televizyonlardır yemek yapmazsın evde boş boş oturup televizyon izlersiniz evet bu sözüm tüm ev kadınlarına hepiniz birer dizi uşağı olmuşsunuz yok şu şununla bu diziden ayrılmış bunu şununla aldatmış gibi televizyon dedikoduculuğu ve boş sözlerle kendinizi ve çevrenizdeki insanları yorar televizyon insanları bu laflarım sizleredir biraz kendinize gelin bırakın bu spikerlerin dudaklarına bakmaya her boka inanmaya televizyon olmasaydı ne olurdu söyleyeyim gazeteler okunurdu radyo dinlenirdi ama sonuçta bir iş yapılırdı şimdi bunlar yok sokakta top koşturan çocuklar bile yok ya bilgisayar başında yada televizyon başında biraz kendinize zaman ayırsanız ailenize olmaz mı zaten doluşmuş etrafa cahiller doluşmuş birbirini kullanan insanlar hiç olmamış hem de hiç çekimserlik mi hayır veya başka bir şey bunu kimse bilemez. Entelektüel yaşamların arasında tazeliğini koruyamadığımız dostluklarımıza dair, magazinsel duygular yeşertip, evcil yalanlar beslediğimiz zamanı yaşamaktayız, yaşama mecburiyetlerimizin eşiğinde. Aslında tüketilen ve bir o kadar da tüketildikçe yok olan yaşamların sıradan insancıklarıyız ya da sorgusuz sualsiz kabullenilen kaderlerin unutulan kahramancıkları kafamızda berlirli bir hayal ürünü olarak gösterebiliriz peki unutulan geçmişimiz, geçmiş derken geleneklerimizi, örf ve adetlerimizi bu küreselleşen dünya ve teknoloji sebebiyle tek tek unutmaktayız. Artık yaşantılar birer hikaye olarak anlatılacak ve genel kültür bilgileri rafında yerini alacak çünkü sizlere göre modernleşen bir dünyada gelenek örf ve adet olamaz bunlara uygulayanlara da geri kafalı der geçeriz ne kadar basit geçmişimizi unutmak peki bir soru eğer geçmiş olmasaydı gelecek olurmuydu ? sorunun cevap ı basit geçmiş olmasaydı gelecek olmazdı sizin sevmediğiniz o gelenek ve görenekler geleceği kurdu ve modernleşmeyi sağladı dönün ve tekrar düşünün aslında modernleşme diye bir şey yok sadece gelenek ve geleneğin üzerine kurulmuş bir yapılaşma söz konusudur.
Ben yalnızca aksi biri olmayı değil, hiçbir şey olmayı beceremedim, ne kötü , ne iyi , ne alçak , ne onurlu, ne kahraman , ne de bir böcek olabildim. Şimdi ise köşemde ömrümü tamamlıyorum.
Okuldaki bahar şenliklerinin birinci gününde okula gittim ilk önce evden ben çıktım arkadaşlar sonradan geldiler ama onlar gelmeden önce sınıftan bir kız bir erkekle tamam onda bir problem yok olabilir gayet normal bir şeydir 3 gün sonra farklı birisiyle hani diyorum ya boşuna demiyorum kılıklı kılıksız insanlar diye ne oldukları belli değil kardeşim dolaşabilirsin dolaş istediğin kadar millet arkadan konuşsun sonra bunlarda aynı gerçi hiçbir farkları yok aralarında bende eleştiri tarzı bir şey yazmayacaktım ama bazı insanlar böyle yapmaya itiyor hiçte olsa sorunları filan paylaşıyoruz bazı yazarlar gibi sorumsuz insan değiliz çok şükür mesela Ahmet Hakan ‘ ın yazılarını okurum bir kaçını haklı bulurum ama her köşe yazısında da hükümete yazılmaz ki hep eleştiriyor kardeşim bir kerede halkın problemini veya hükümetle ilgili olumlu şey yaz bir yazında ya bir yazında bahset o zaman tarafsız derim ama böyle yaparak kalemini satan bir yazardan farksızsın benim için gerçi bu devirde her köşe yazarları aynı hepsi kalemini satmak para almak için partileri dolanıp duruyorlar kim yüksek verirse ondan yana olurlar hep bir kerede halkın yanında olun. Gündem içi olsun veya tanındık bile olmasın ama kılıksız tipler çoktur kendini gazeteci ve yazar sanan özellikle sadece kendi meselelerini dile getirenler halkı umursamayanlar çoktur bunlarda kılıksız tiplerdir hatta kısaca bunlara yağcı şerefsiz diyeyim doğruları yazmaz üsteki makamlara yağ çeker parasını alır ve bir köşeye çekilirler benim en kızdığım noktada bu kendi yağını çek arkadaşım ama halkıda unutma sizin başını okşayacak bir noktadan sonra halk olacaktır ama sizi nasıl okşarlar orası hayal bile edilemez tabi siz böyle yapmaya devam edersiniz . Size bir önerim olsun siz kendi kişisel sorunlarınızı yazın ama bu hakıda unutmayın çünkü bir noktadan sonra işler cıvıma noktasına geliyor zaten halkta artık yağcılar ve taraf tutanlar yüzünden hiçbir basın yayın organına güvenmez olmuş sizler böyle devam ederseniz halk sizi tepe takla eder siz en iyisi benim dediğimi yapın her iki taraflarda sorun yaşamayın sizin cebiniz para görecek diye yoksullar arada kalmamalı onları unutmayalım unutturmayalım. Paranız varsa şehit olma riskiniz de kalmıyor. İyi de hani ”şehit” olmak güzeldi. Yoksa parası olmayanları şehitlik makamıyla mı kandırıyorlar. Üzülme, senin paran yok ama, şehitlik makamın var. O değil de, neden hep fakir çocukları şehit oluyor? Zenginler kapsam dışında mı kalıyor?