bu bir balkon konuşmasıdır
ve tüm haklarım balkondan sarkarken gördüğüm topal köpeğe aittir.
üstelik daha on bir dakika olmuşken dünyadan ayrılalı
renk yok artık yok en azından on iki dakikadır yok
şuan ışığı yanmayan odaların içinde ne olduğunu merak ediyorum.
salondaki bozuk saat gibi ağaçlarda hiç kımıldamıyorlar
garip olan şu ki son on beş dakikadır benimde sadece parmaklarım
hareketli
ne anlatıyorum ki ne diye okuyorsun ki
ne var ?
sana gelince kadın
sana kadar gelebilmek için harcadığım terden duş aldım
temizim !
….
ve osmanlı zamanında yaşayan kabadayıların hapiste bulaşık yıkamamak için yaptıkları demokrasiden bahsetmek istiyorum.
her biri en büyüğünden bir leğen alır ve vucudunun hiçbir yeri leğenden taşmıcak şekilde ayakta dururlar. zamanının en iyisi olan bıçakcı sürmeli kasım onlar için bıçaklarını biler.şimdi düşün yirmi kabadayı yanyana hepsi de ölmek için doğmuş.
tamam.
herkes sürmeli kasımın bileylediği bıçağı alır başlarmış vucudunu kesmeye herhangi bir süre herhangi bir kural yoktur istediğin yerden başlayıp istediğin yerde bitiribilirsin kesmeyi amaç leğeni doldurmaktır.kim leğeni en az doldurursa bulaşıkları o yıkıcaktır.
kan demokrasiydi hapiste çünkü kimse bulaşık yıkıcak kadar insan öldürmemişti ya da kimse bir bulaşık için insan öldürmemişti.herkes nasıl kendini kestiyse öyle son buldu demokrasi.
bulaşıkları yıkadım kadın hemde seni kesmeden.