Şu 17 yaşımsın kelamı nasılda doğru birşeymiş aslında. Gülüp geçtiklerime pişmanlık besliyor hüznüm.Hadi şimdi baya bir geri saralım filmi.Çok karışığım ve şuna inanıyorum ki bu yazdığım benim yolumu bulmamı belki de rahatlamamı sağlıycak. Düşünmek yetmiyor bazen insana çünkü düşündüklerin havada kalıyor. Yazdıklarınsa düzenli bir şekilde düşündüklerini görmene yarıyor. O zaman çok fazla uzatmadan anlatmaya başlayım.
Öncelikle ben 18 yaşımdayım hatta 19 yaşımdan gün alıyorum 2017 1 Ocak ayında ilk kez doğum günümü bir erkek arkadaşımla kutlama fırsatım oldu .Çok ahım şahım birşey değildi tabiki ama benim için zor durumda kalmış bir insana yardım etmenin verdiği huzurun ,iyiliğin, saflığın, temizliğin saaddeti kadar büyüktü hemde kocaman.Bu pek başı olmadı ama devam ediyorum.
Aylardan Ekim 25’i yada 27’si civarı olmalı. Biriyle tanıştım sosyal bir ağdan ismi Tugay çok iyi anlaşan iki arkadaş olduk ve evlerimizde çok yakındı.Ama daha önce birbirimizi hiç görmedik.Bu gerçekten tuhaftı gizemli de diyebiliriz.Ben nereye gidersem gideyim etrafına çok bakan bir insan olmadım belki daha önce görmeyişimi buna bağlayabilirdik.Herneyse bir gün bir şarkı yarışmasının ön elemesine gidiyorum annemle tabi sürekli konuşuyoruz falan vs numaralarımızı paylaştık birbirimize ses falan atıyoruz . O gün de annem ve 3.sınıfa giden kız kardeşim Büşra’yla beraber gitmiştim ön elemnenin yapılacağı otele. Otelden çıktık tabi telefonum hep elimde çünkü orda beni bekleyen ve çok iyi anlaştığım bir arkadaşım var.Aklım sürekli onda .Annemle birlikte Alsancak Kordon da yürüyoruz bana ses kaydı atmıştı komikti güldüm ve o ses kaydını anneme de dinletmiştim işte hoşlandığımı ilk önce anneme söylemiştim .Ama onun haberi bile yoktu.Herneyse hala arkadaşız onun annesi ve babası ayrı abisi evli.O annesiyle Ayrancılarda yaşıyor bense bozyaka da oturuyorum. Yani babası ve abisiyle aynı yerde. Annesi ve babası ayrılmadan önce Tugayın da çocukluğu bozyakada geçmiş bu arada Tugay 22 yaşında.Yine bir gün konuşuyoruz arkadaşlarıyla bozyakada halı saha maçı yapmak için Ayrancılardan Bozyaka ya geliyor o gün akşam maç bittikten sonra abisinde kalıyor. Yine gün bitine kadar konuşuyoruz tabi geç oluyor falan sevdiğimden hep uykusuz kalıp onu beklıyordum bazı zamanlar o günde öyle birşey olmuştu.Tugay biraz kafasına göre davranan sert ama iyi kalpli katı kurallı ve kafasına koyduğunu yapan bir çocuktur. Tugaydan önce hep insanları gözlemler ve öyle arkadaş olurdum.İşsiz güçsüz serseri burnu dik insanlarla işim olmazdı .Tugayın biraz serseri bir ruhu vardır.Ama tugayda bunlara hiç dikkat etmeksizin konuştum çünkü yüzüm gülüyordu ve mutluydum. Kurallarımı kaldırdım ben onunla konuşurken.Ailevi problemleri falan vardı kafasına fazla taktığı bana anlatırdı özel olduğumu düşünmüştüm anlattığı için.Sabah oldu işte Tugayın bozyada olduğunu biliyorum yerimde duramıyorum çünkü onu ilk kez canlı olarak o gün görcem ve ben onu görmeden bile sevmiştim .Babam evdeydi ondan para aldım ve tugaya bende dışarı çıkcam zaten bugün istersen denk gelelim tanışalım dedim büyük bir heycanla.Saat 13:30 – 14:00 civarlarındaydı hala saçlarımı yapmakla uğraşıyorum falan.Bir şekilde içime sinsede sinmesede buluştuk tanıştım gözlerine bakmadan konuşurdum bana gözlerime bakarak konuş dediğinde gözlerine baktım ve ne anlattığımı unuttum bir anda.Ben de anlamadım aslında noldu nasıl oldu niye oldu bilemedim.Belkide gözlerine kapıldım işte ben o an.Çok güzel gözleri vardır onun Ela’ydı gözlerinin rengi hani derler ya ela başa bela gerçekten de öyle olmuştu.Onu tanımakla sevmekle büyük bir hata yaptım. Ama daha oraya gelmicem devam ediyorum.O gün saat 6 :30 a kadar yanında durdum gidesim hiç gelmedi ve şans eseri ilk tanışmamızda da annesi aradı ve tugaya gelceğini söyledi alışverişten dönüyormuş o da .Ve geldi o gün annesiyle tanıştım ilk tanışma ve sevmiştim kanım ısınmıştı yani.Neyse o gün kafeden kalktık tugay beni otobüse binene kadar bekledi.Bindim ve eve gittim.Tabi içim şenlik yeri mutluluktan uçuyorum desek yeri. Bir süre daha arkadaşça buluşmlarımıza devam ettik tabi ben kapıldım bir rüyaya gidiyorum . Arada ki buluşmaları atlayıp yine bir gün arkadaşken tugay bozyakada abisinin evinde kahvaltı yapcaklar bende o gün okula gitmemiştim gel sende beraber yapalım burda kahvaltımzı demişti ve gittim.Delilik gibi gelebilir kimisine belki ama ona öyle çok güveniyordum ki sebebini bilmiyordum ama çok fazlaydı bu güven arkadaşken. Abisi yengesi ben tugay kahvaltımızı yaptık tanıştık sohbet muhabbet herşey çok güzeldi ve ben çok mutluydum.Bir şarkkı vardı ve o şarkıyı 2. açışıydı benimleyken ve 2. açışındada ayni ilk açışı gibi gözlerime bakması yüzümü seyretmesi öyle güzeldi ki Allahım rüyaydı sanki bu.Ben hep Allah’a Allahım sen bana hayırlı bir iş , hayırlı bir eş , hayırlı evlatlar nasip eyle derdim. Ve Tugayın karşıma böyle güzel çıkmasını Allahın bir lütfu olarak gördüm dört elle sarıldım ona hiç bırakmamasına. Hayatımda ne kadar insan varsa Tugay hariç hepsine kör oldum.Kimseleri görmedim ben ondan başka.Bana sorunlarını anlattığı zaman çözüm bulmaya çalışmalarımı onunla ilgilenişlerimi ciddiye alışlarımı falan çok severdi ve bende onunla öyle konuşmayı çok severdim. Yeri geldimi ciddi yeri geldimi de gayet espirili ve samimi bir şekilde konuşurduk.İnsanların başkaları gibi yada yapmacık davranışlarından hiç haz almam beni mutsuz eder ve canımı sıkar. İşte Tugay hiç öyle yapmacık olmadı ve değildi de zaten.Bide onun böyle olduğu gibi oluşunu da çok sevdim ben. Deli hallerinide.Biraz zaman geçti ve birgün bir ablam ve onun akrabası yaşlarımız yakındı Tutku 24 Burcu 19 yaşındaydı onlara Tugayı anlatıyordum hoşlandığımı falan işte Burcu evli ve o da eşinden hoşlandığını eşinin açılmasını beklemeden kendi itiraf etmiş ve şimdi evililer . Bana da böyle anlattı açıl seviyorsan falan ben heycandan kalp krizi geçirebilirdim sanırım orda .Mesajı yazdım çok gönderesim var heycandan ağzım kulaklarımda zaten mutluyum ama endişeliyim ya onu kaybedersem ters teperse diye.Neyse gönder diyorlar bana yok göndermeyim göndersem mi göndermesem mi acaba derken gönderdim. Aldığım cevap; ‘sen benden niye hoşlanıyorsun kızım’ oldu.Tabi kalbim kırıldı konuyu uzatmamam gerekirdi hiç bozuntuya vermemeye çalıştım ama ne bozolmuştum üzülmüştüm ya neyse .Ona ‘ bilmem hoşlanıyorum işte ama neyse ya kapatalım konuyu böyle dedin diye değişcek bişey olmucak yani ben yine aynı benim sorun yok’ dedim ama derken ağlıyorum içim paramparça.Neyse tabi biz yine buluşmaya devam ediyoruz ama o nederse desin bildiğin sevgili gibiydik biz. Belki el ele tutuşup birbirimize hayatım demiyorduk ama arada çok özel bir bağ vardı ben bunu hissediyordum.Yine oturuyoruz beraber bir gün bana dönüp sen benim neyimden hoşlandın anlatsana bi dedi ben şaşırdım bi de utandım tabi.Yüzüne bakarak anlatmaya başladım ona onu bu sefer şaşıran o oldu ve dönüp bana bende senden hoşlanıyorum bliyormusun dedi acayip mutlu oldum ama o bana ‘benden niye hoşlanıyorsun kızım ‘ diyince nasıl bozulduğumu hatırlayıp ona ‘aa hadi ya ne güzel’demiştim güldük geçtik falan .Muhabbetimize devam ediyoruz tabi yanında geçirebileceğim zaman bitti eve döndüm.Hala mesajlaşıyoruz gece oldu yattık 24.12.2016 günü benden hoşlandığını söyledi ve aslında o gün güzel olan herşey başlamıştı.O günün gecesinde uyumadık işte gece 25.12.2016 da bana çok romantik şeyler yazarak çıkma teklifi etti ve ona çok güzel bir şekilde cevap verdim zaten cevabı da belliydi biliyordu.Başlarda herşey çok güzeldi başlar geçtikçe zorlaşmaya başladı ilişkimiz benim için zorlaşmaya başladı ama ona sevgim zerre azalmadı aksine daha da çok arttı.Bana deselerdi ki kendini uçurumun kenarından atcaksın aşağıda tugay var ve seni tutcak atardım o derece de güveniyordum.Tugayın hayalleri vardı evlenmek istiyordu o bende öyle çok seviyorum ki hiç birşey düşünmedem adardım tüm ömrümü benliğimi ona ve oda farkındaydı bunun. Beni çok kısıtlamaya başladı giyimime, gittiğim yerlere, çıktığım saatlere, yaptığım makyaja, herşeye karıştı ve ben onu dinledim çünkü varsın bunlar eksik olsun hayatımda ondan değerli değildi benim için hiçbirşey ama onun da benim de unuttuğum birşey vardı biz sevgiliydik. Biz sevgili gibi değilde iki evli çift gibi davranmaya aileler den dolayı tartışmaya annelerimizle kavga etmeye başlamıştık artık. O beni bana zarar gelebilceğini düşündüğü herşeyden korumaya çalıyordu bana değer veriyordu hatta çok değer veriyordu birbirimizi de çok seviyorduk ve bunlar dört ay’ın içinde yaşanmış şeyler.Bir gün yine Tugayla konuşuyoruz annesi tugayın benimle konuşurken güldüğünü mutlu olduğunu görünce bana ses kaydı atarak annemle tanışmak istediğini söylüyor.Annem Tugay ben Sibel teyze birde 3.sınıfa giden kız kardeşime bir kafeye gidiyoruz annem ve Sibel teyze o gün orda tanışıyorlar. Annem seviyor iyi insanlara benzediklerini söylüyor ama beni bir şey için uyarıyor sadece ve haklıydı.Tugayın Annesi Tugaya fazlasıyla bağlıydı.Belki ilerde bu bize biraz sorun yaratabilirdi .Neyse Tugay bende çok fazla saçma sapan sorunlar bulup onları düzeltemeye çalışıyordu.Ve ben onun bulduğu tüm sorunları düzeltip dikkat ediyordum .Bazen ufacık şeylere bile tartışıyordu benımle ve felsefi düşüncemi desem bilemedim benim anlamamı bekliyormuş ben anladığım zaman da uzattığı tartışmayı bitiriyordu bu da beni sinir ediyordu açıkcası .Kendin söyle işte niye bu kadar uzatıyorsun arkadaşım ya herneyse. Artık tartışma bitmişti ve ben şöyle düşündüm herşey artık daha güzel olcak.Tartışmasız gayet normal ben düzelmiştim çünkü tek tartışmamız hep benden dolayı oluyordu ona göre ama bana sorsanız hiçbir sıkıntı yok .Neyse ben sevdiğimden herşeyimi değiştirdim şuan bile tam bir Tugayım beni kendine benzetti çünkü .Bir kaç gün geçtikten sonra Tugayın değişmeye, daha umursamaz davranmaya başladığını gördüm .Benimle güzel şeyler düşünen, hayallerine beni de dahil eden, evlenilcek bir kız olduğumu söyleyen ,beni ailesinin içine sokan o çocuktan eser yoktu şimdi. Bu durumu beni çileden çıkartmaya yetti üstüne düştüm, bazen zorladım, tartıştım onunla onun yüzünden. Anlatması için birşeyi ona ısrar ettim o kadar saat orda naptığıyla ilgili 1 saat süre verdim o surenın içinde anlatmış olcaksın dedim anlatmadı yazmadı yazdığımız zaman da soğuktu bu beni daha çok delirtiyordu. Bana sevgilisiymişim gibi davranmaktan vazgeçmişti artık. En son Konuşmak için yanına gittiğimde bile kendimi zorla eve bıraktırmıştım. Çok uzaktı bana. Ve ben bilmediğim herşeyi ondan öğrenmiştim öyle temiz bir kalbi vardı ki çoğu zaman beni kendinden bile koruyordu. Sakallarıyla büyük bir aşkla uğraştığım, dizime yattığında ellerimi saçlarından, gözlerimi gözlerinden ayırmadığım adam şimdi başkalaşmıştı.
Benide başkalaştırarak gitmişti. Dışarda insanlar ne durumdalar aşk ne ki biliyorum ama bunun da içerde kocaman bir yarası var işte . En fazla sana ağır gelen.Brilerine anlattığında 30 dkka yada en fazla 2 saat süren ,yalnız senin içinde gelmezse beklediğin ömür boyu acısı süren.
Şimdi çok boş geliyor insanlar bana o çok güvendiğim insanın bir gün gidebileceği aklımın ucuna dahi gelmeyen insan bile ,beni elle tutulur hiçbir neden yokken bırakıp gitti. Sarsıldım adeta biteli 1 ay oldu ama o 1 ay boyunca bir kez bile onu unutmadım aklımın bir köşesi sürekli onunla ilgili şeyleri tazeleyip duruyor unutma onu der gibi. Unut onu gönlüm diyorum bende aklım bana unut dedikçe. Biliyorum ki gelmezse o hiç ve ben onu sürekli reankarne edersem asla ondan vazgeçemem.
O benim erkeğimken bir hayali vardı uzman jandarma olmaktı.Uzman jandarma değilde uzaman komanda oluyor şimdi . Bundan haberim var çünkü ayrıldığımızdan beri onu takip etmekten hiçbir zaman vazgeçmedim . Bunu neden istiyor biliyormusunuz ? dertten , sıkıntıdan uzaklaşmak kendini insanlardan soyutlamak için istiyor ve istediğini başardı o. 17/21 Nisan arasında Yenifoça da eğitimine başlıcak.
Bir hayalimizde şuydu ki ; 6 aylık bir eğitiminin sonunda geldiğinde ilişkimizi ciddiye bağlıcaktık artık aileler arasında. Şimdi gidiyor bekleyeni ben olmadan o bensiz gidiyor oraya, bense onsuz kalıcam burda. Hemdem’dik biz onunla böyle büsbüyük bir mesafe ne bana ne ona yakışmadı.Benim sevgimin büyüklüğü böyle basit bir ayrılığa yakışmadı.Artık fazla konuşmuyorum .Düşünmeyi de unuttum .İçimde koskoca bir bobin oldu derdim. Beklemeye almış sanki vücudumun her bir hücresi kendini. Onlar bile senin gelmeni bekliyordu.Tekrardan meleğim demeni bekliyorlardı bana. İnan ki çok kırgınım çünkü sen bir anda ne olduğunu bile anlamadan gittin. Bense öfkemle sana çok büyük beddua söylemlerinde bulundum. Ne ağzıma ne de sana yakışan cümleler kurmadım . Kafamı çok karıştırdın ayrıldığımız zaman zaafında yaptıklarınla .
24.03.2017 yılındaki benden sonra yeni bir ilişkiye başladın ve başladığın bu ilişkinde bana karşı yaklaşımlarının hiçbirinde bulunmadın.Şimdi ben senin rol yaptığını ,beni kandırdığını , sevmediğini düşünürken gidişinle. O kıza bende yaptıklarının hiç birini yapmadığını gördüm. Demekki ben sana rolcü yalancı sevgin yalanmış beni kandırdın demekle hata yaptım. Seni çok kırdım ama şunu da söyleyebilirim ki senin yaptıklarının yanında benim seni kırışım sinek ısırığı kadar bile acıtmamıştır seni.
Biraz mola verdim yazdıklarıma.Sigaramı ve kahvemi alıp bir anda bozan havanın o hallerini izledim.İzlerken önce seninle yağmurda el ele yürüyüşlerimizi sonra da bir anda bozan havanın yağmur ve doluyla karışık yağışını senin pışmanlığının dile gelmiş haline benzettim. Bir kapanıp bir anda açılıyor olmasını da kendime.Bir sigara daha yaktım derdimin üzerine.İki yada üç kez iç çektim.İlk iç çekişim tam son iki iç çekişimse yarım kalan bir iç çekiş oldu.
3 comments
yorumlarınızı görmek isterim.
Seni sen yapan özelliklere aşık olup,
Sonra senden o özellikleri almaya çalışıyorlar…
Aynen bu oluyor
kendini sevmeyen bir insan bir başkasını kendine benzetmeye çalışırsa kendi istediği gibi baştan yaratmaya çalışırsa o insanı da sevmicektir zaten.
O yüzden asla kimseyi değiştirmeye çalışmayın çünkü siz Göksel Görmez’in de dediği gibi
onu o yapan özelliklere aşık oluyorsunuz.