Yazmak üzerine defalarca yazı yazılmış olabilir.Yazılan yazılar hiçbir zaman ‘’Yazmak’’ eyleminin derinligini açıklayamamıştır.’’Yazmak’’ açılanabilir mi?İnsan yazdıkça yazdıkça rahatlar.Kelimelerin,harflerin,büyülü dünyasında kaybolur adeta! Kalem dile gelir,duygular konuşur sayfalar eşlik eder bu yolculuga…Silgi mi? Bu birligin düşmanı gibidir.Yanlış da olsa hata da olsa kağıt bütünleşir yazılanla…Ayrılmak istemez harflerden kendi canından parcaymış gibi görür! Kopmak istemez…Silgi sessizce bekler kenarda bir şekilde devreye girmek ister.Muktedirdir yazar,yazmaya hükmeder;yazdıklarını silmek istemese de mecburdur bazen…İstemeye istemeye alır silgiyi eline sonrası mı? Siler hatalarını yanlışlarını…Tekrardan koyulur yazmaya,yazdıkça mutlu olur,rahatlar! Bu kutlu yolculukta en vefalı arkadaşlarıdır:Harfler,kelimeler,kalemler,defterler…Kimseye anlatmadıgı ,içinde büyüdükçe büyüyen duygularını haykırır kağıda..Kağıt sessizce dinler yazanı,duygu ortagı olur.En iyi dosttur,sırdaştır söylediklerinizi de kimseye anlatmaz.Tekrardan yazacagınız günü bekler sabırsızca…Yazdıgınızda da ilk günkü gibi merakla,heyecanla anlatılanları not eder… ’’Yazmak’’ üzerine daha çok birçok şey söylenebilir,benimde hisseme bunları söylemek düştü…
(Akın ÖZER)