Üstü kaldı sevinçlerimin, alayı hüzün,
Gözyaşlarım görünmez arasında onca süsün,
Bu hüzün o kadar yoğun ki, tabiri caizse; ilm-i ledün,
Bir yanı hüzün, diğer yanı makam-ı hüsün,
Ah şu düşüncesiz halim,
Ah şu tükenmekte olan mecalim,
Herkes sağ salim değil biliyorum, ancak ben kendine bile zalim, hain!
Yüzüme vuruyor doğmakta olan güneş,
Sürüyor sükut, sürüyor sükut…
Hislerime değiyor şu öten kuş,
Ah! Şu doğmakta olan güneş,
Ben ise batmaktan bir hal olmuş,
Karanlığın içine doğar güneş!
Yılmadan dönerken dünya derler ki; doğar güneş.