Bazen sizin de sınandığınızı hissettiğiniz an oluyor mu? Sanki her şey böyle üst üste geliyormuş da artık dayanamayacağım dediğiniz o nokta. Ben şuan tam o noktanın üzerinde hangi tarafa gideceğimi şaşırmış bir şekilde duruyorum.
Sıkıldım, bunaldım, en yakınım dediğim kişiye bile anlatamıyor oldum artık kendimi.
Acaba etrafımdaki insanlar beni gerçekten dinliyor mu?
Düşüncelerim artık kelimelerime ağır gelmeye başladı. Günler geçtikçe yazmak daha da zorlaşıyor. Düşüncelerim olması gerektiğinden daha hızlı olgunlaşıyormuş gibi…
Her şeyi düşünüyorum, gerçekten en ince ayrıntısına kadar düşünüyorum.
Düşünüyorum da bazen kendimden bile şüphe ediyorum…
Dost nedir peki?
Dert nedir?
Şüphe nedir?
Dost, sırtındaki yüke ortak olan ve seni en çıplak halinle bilen tek insandır.
Dert ise sadece dostunla paylaşabildiğin yaşanmışlıklardır.
Şüphe, konduramadığın düşüncelerin varlığıdır.
Şüphe ya işte, sen düşünmeye başladıkça çıkar ortaya ilk önce dostunda ardından düşüncelerinde bulursun onu sonra aynaya baktığın da görürsün, kendi varlığından şüphe ederek.
Böylece düşüncelerin bedenini yiyip bitirir. Anlatmak istersin ama konuşsan da konuşmasan da fark etmez çünkü suçlu olan sadece sensindir.
Birine bir şeyleri anlatmak aslında o kadar zor olmasa gerek diye düşünür insan ama anlatmaya başlayınca tutulur dili, yetersiz kalmıştır artık kelimeler. Sadece bir kadeh şüphe ve yudumlanamayan dertleri vardır.
25.11.2019