Düşünebilmeli insan…
Düşün ne bilmeli?
Yargılamak kolaydır. En basitinden saçın ne kadar kötü olmuş diyebiliriz. Oysa bilmeyiz bugün neden kötü bir saça sahip olduğunu karşı tarafın. Düşünebilemeyiz işte bazen.
Yargılar ön yargılar doludur insanoğlu. Birinden vazgeçemezmiş gibi sahipleniriz. Her birine biriciklik sıfatını yakıştırır dilimize dolar savururuz oradan oraya. Döndürüp döndürüp şekillendiririz sonra dizginleyemeyip sunarız tekrar. Yargılarız düşünmeden. Düşmeden de anlayamayız yaptığımız kötülüğü. Düşünebilmeli insan, insanı… Düşün ne? Bilmeli…
Yargılamadan yardımlamalı, yanmadan sen anmalı, anlamalı seni. Bilmeli… Bazen öyle bir düşünmeli ki insan ardından değil yargılar, bilgiler, fikirler, yeni ışıklar sürdürmeli. İz bırakmalı, iz olmalı… Gizler denizinde pusula, bilgisizlikte rota olmalı, düşünebilmeli. İnsan insanı düşünebilmeli evvela. Empati dediğimiz şeyi öğrenip uygulamalı. Ben böyleyim değişemem anlamıyorum’lardan ziyade anlamlandırmaya çalışmalı. Meçhule savurduğu yargılarını sahiplenmeli, durdurmalı. İnsan insan olmalı bazen, anlayış barındırmalı gerçeklerden kaçıştan ziyade… Sorgulamalı, anlamalı… Bilmeden nedenler uydurmamalı, bilmeden neden olmamalı, sevmeli, düşünmeli, karşı tarafın düşünü bilmeli…
Gereklilik kipini aksesuar görmekten ziyade gerekleriyle kullanmalı… İnsan düşünebilmeli insanı…
SEVTAP GÜLEN