Kulaklarımızı pür dikkat açıp dinlesek sağır edici sesler duyacağız. Neden mi? Çünkü herkes kendi bestesini oluşturur yaşarken. Herkes tek tek basar notalara. Kimileri özenlice, kimileri bakmadan ne yaptığına… Bestesini yaparken dut gibi sarhoştur bazısı, bazısı ayıktır.
Kimisi hırçındır yaparken şarkısını, sesi gürdür. Fakat bazıları var ki dilleri lal olmuş, kolları bağlı… Sesleri çıkmaz.
Bazı bestecilerin ayakları yalındır, evleri sokak… Bazılarının sıcacık bir yuvası vardır.
Bazıları yalnız yapar bestesini. Ama bazıları başka bestelerle birleştirir bestesini.
Kimisi kırar çalgısını, bitirir bestesini.
Bazen enstrümanlarımız bizi yarı yolda bırakır. Ya tuşu basmaz piyanonun, ya yayı kopar kemanın… Bazen biz kırarız onları. Artık bitsin diye beklediğimiz şarkı dayanılmaz olunca bir sustururuz şarkıyı. Parçalarız gitarı, denize atarız davulu, klarnetin boynunda urgan…
Bir de müzik yapamayacak olanlar var. Eli, kolu, dili olmayanlar, nefesi yetmeyenler başkasının yaptıklarını dinlemek zorunda olanlar var.
Kulağı olmayanlar var, değil başkalarınınkini duymak kendi şarkılarını bile duyamayanlar…
Dinlenmeyen besteler var bir de. Herkes kendi müziğiyle ilgili olduğu için başkalarınınkini bilmez, duymaz.
Yarım kalmış olan besteler var. Tanrının susturduğu besteler… Toprağın altında boğuk ve kısık seste çalan besteler…
Diller, renkler, sesler farklı. Ama tek bir senfoni… Binlerce bestekâr.
Bu kadar insan bu kadar beste… Hepsini duysak yaşayamazdık bizde bu seste.
2 comments
Bu benim ilk yazım bir çok hata vardır ama yorumlarla kendimi düzeltmeye çalışacağım .
Perihan eline sağlık birilerinin seni amatörce düzeltmelerine izin verme derim.
Neden mi? Çünkü herkes kendi bestesini oluşturur yaşarken. Herkes tek tek basar notalara. Kimileri özenlice, kimileri bakmadan ne yaptığına…