Seninle güneşin batışını izlemek bambaşka diyen aşıklar vardır biliriz. Biz biliriz tabi de onlar bilmezler aşklarının sahte olduğunu. Aşık olana güneşin battığı nerede görülmüş ? Eski sevdaya yeni kalp çıkartmak da neymiş ? Hangi kalp bu kalıba sığacakmış ? Şaşırmış insanların birbirine sarılmış bedenleri ve sevgi sanılmış beş para etmeyen arz-talep ilişkileri bugünün aşk kirliliğidir.. Sloganları henüz yok. Faşist aşıklara karşı omuz omuza diye gezen provokatörler de mevcut değil. Farkındalık şudur ki elle tutulan kapitalistler yani film dizi karakterleri çalkantılı ve saçma seks hayatlarına özendirdiler bizim emekçi yürekleri. Emekçi bu.. Maraba sevdalıktan çıkıp gelmiş zannetti ki gereken bu. Ezberlenmiş ilişkileri yaşayanlardan oldular bir süre sonra. Aslında evet kilit kelime ‘bir süre’.. Çünkü bunların adını kirlettiği bu aşklar bir süre yani kısa bir süre tutunabildiler çünkü tutku nankörlüğü kaldıramaz hiçbir zaman. Ve kaldıramadı da.. Aşkın koynunda soluk almak için yola çıkanlar kendilerini attıkları o yatakta soluk soluğa kaldılar. Ve kalkıp yürüyecek güçleri kalmadı sonunda. Sevgiyi besleyen ana damarlardan biri yoktu artık. Ya tıkandı ya da… Şimdi o kadar yorgun ki aşk ne yataktan kalkacak hali ne de savaşacak gücü kaldı. Ben bu 22 cümleyi kurarken geçen zamanda bile o sahteliğin içinde kıvranan binlerin hatta milyonların çığlığını duyabiliyorum. Hayır hayır ask içinde seks inlemesi değil.. Bu seks içinde aşk önlemesi sadece. Ama sadece…