İnsanlar kendilerini çok güzel kamufle edebilirler. Yok gibi davranıp, biliyorsa bile sessiz kalıp ve en önemlisi kendini hiçe sayarak. Belki zaman zaman olması gereken budur. Sessizlik…
Bende kendimi görmezden geldim uzunca bir süre. Yeteneklerimi, düşüncelerimi, yapabileceklerimi, gücümü ve en olmaması gereken kişiliğimi görmedim. Kendim görmediğim gibi bir başkasının beni görmesini de istemedim. Ya bekleneni yapamazsam, yetersiz kalıp da küçük düşersem gibi bir çok düşünce kafamın içini esir almışken sivri olmam çok zordu.
Aslında spora yeteneği olan matematik zekası ileride ve fark etmesem de güzel bir kızdım. İlkokul, ortaokul ve lisede bazen bu konularda iltifat alsam da hep kulak arkası yapıp üzerinde durmazdım. Ne zaman ki kendi kararlarımı almaya başladım işte o zaman ayna karşısına geçip yapabilirim dedim. Bir çok insan ayakları üzerinde durabiliyorsa bende durabilirim. Düşebilirim, dizlerim kanayabilir, pes edecek duruma da gelebilirim ama ben olmaktan asla vazgeçmeyeceğim.
Bu toplumda kadın olduğu için sindirilen, imkan verilmeyen o kadar çok kişi var ki. Elimdekilerin değerini bilip artık başlamam gerekiyor. Evet yorucu olabilir, omuzlarım çökebilir ama sonunda gül fidanlarının ahenkle dans etmesi varsa dikene katlanmak en fazla ne kadar zor olabilir ki?
Hayat geç kalınamayacak kadar zorlu ve acımasız. Didinip ‘Ben yapabilirim’ demedikçe o size hiçbir şey vermeyecek hatta tam aksine sizden almak için elinden geleni yapacak.