Gün gelecek kaos; gün geçecek Dante Alighieri, cehennemin yedi kat Dante’sinde eşlik edecek bana Alfred Hitchcock. Yedinci Katman’da beni Shakespeare karşılayacak yanında Kral Learın piç oğlu Edmund ve Sezar ile. Alfred Hitchcock yukarı dönecek ve yanında korku, gerilim duygularımı götürecek. Kalacağım Shakespeare ve iki çiziktiriğiyle, yüreğimde geri kalan mutluluk ve merhametimle. Alfred olmadan gerilemeyeceğim bile, gerilim bile yasak bu Dante’nin yedi katlı cehenneminde. O vakit anlayacağım. William Shakespeare hiç var olmadı! Cehennemin dibinde mutlu olmayacağım. Acı çekmeyeceğim bile (!), acı çekmem dahi yasak. Ellerim tutulmayacak eller tarafından, tutuşacak ellerim alevler tarafından ve acımayacak yanan ellerim. Asla ama asla! Hiçlik sendromunun ortasındayım ve bu sendromu hissedecek hislerimi bile aldılar. Boyları uzun, derileri isten simsiyah bir yağmur bulutuna dönmüs zebaniler bunu ödeyecekler! Hislerim yok, çığlıklarım acı içermeyecek boş olacaklar. Zamanla boş kahkahalarım alacak o tiz bağrışlarımın yerini. İflas edecek vücudumun her bir yeri, indirecek kepenkleri her bir köşesi. Her his gidecek, bitkinliğin olacak. İşin korkutucu yanıysa -ki korkamam- sadece bitkinliğe sahip olacağım, fakat bitkin hissedemeyeceğim. Korkut beni Alfred Hitchcock ! Şairane kıl beni Shakespeare! Kurtar beni kendi yedi katlı cehenneminden Dante Alighieri!