Mayıs sıkıntısı verdim adını.3 kere fısıldadım kulağına samimi bir yabancı gibi.Bu sondu belki hala belki diyordum cünkü belkiydi işte. Bir sebebi yoktu. Tıpkı zamansız serbest Bıraktığım sevgi kuşlarım gibi. Bir yanım coşkun, dalgalı deniz gibi inletiyor Göğüs kafesimi. Bir yanım durgun, yorgun argın, parçalı bulutlu. Gerçeklikle sınanıyordum, gerçekleri biliyor ama yine de korkuyordum. Yüzüme haykırmalıydılar oysa ancak o zaman duyardım seslerini. Yüzüme tükürmeliydiler oysa ancak o zaman hizaya geçerdi gururum. Onursuz değildim, gurursuz hiç değil. Sadece mağluptum. Bana gore kazanan bendim heybemde epey güzellik biriktirmiştim, onlara goreyse acınası bir onursuz. Ip üstünde yürüyen cambaz misali dengeden muzdariptim. Sağa sola kayıyordu adımlarım, ama düşmek hiçbir zaman sonumu getirmeyecekti bilirdim. Yine de korkardım, korkaktım. Ama bu gece yapma dedim etme ziyan uykunu, sigaranı, düşlerini. Güçlü ol, güçlü ol ki seyirciler alkışlasın bu maskaralığı, güçlü ol ki düğümlenmesin boğazın. Akıllanmayacaktım bilirdim. Bu çarkta donup dolaşıp başa saracak yine aynı vakitlerden geçecektim. Takıntılarım terlerden boşanacak, ama yine de bitmeyecekti. Dönüp dolaşıp aynı nehre ulaşan kolları gibi. Varsın anlamasın melalimi. Bilsindi yeterdi. Kanayan mendiller gibi saklardım ben özenle anıları. Kuruyana kadar da durulmazdı huzursuzluğum. Ne vakit gelecek bilemem ki yokluğu. Belki gelmiş de gidiyor ben kaçırmışım. Belki gitmiş de bitiyor ben yanılmışım..