Saat kaç olmuştu henüz bilmiyordum; ama gelin görün ki işime yarayacağını da sanmıyordum. Üşüyordum. Karanlıktı ortalık gecenin karanlığı annemin çarşafları gibiydi adeta. Kendimi avutmak noktasında başarılıydım açıkçası, henüz ne yapacağımı bilmediğim bu ortamda olağanca sessiz kalmaya çalışıyordum. Neden burada olduğumu bilmeden herkes ne yapıyorsa aynını yapmaya çalışıyordum. Belli ki biraz sırıtacaktık. Hemen toparlamam gerekliydi; o an dışarı çıkmak geldi içimden, dışarı çıkıp derin bir nefes aldım o an havanın sıcak olduğunu fark ettim. Belli ki beni üşüten tek şey ortamın gereksiz yere soğuk olmasıydı. Bu güzelim yazdan kalma hava da ilk kez üşüdüğüm bir an oldu. Bu anı unutacak gibi değildim; o yüzden hafızama sizden bir yer ayırdım umarım beğenirsiniz! Ciğerlerime doldurduğum bu masumiyet gecesi beni, bekaretin kuşağından uzaklaştırmamak için raptiyelerin yardımıyla gönül duraklarıma birer not düşüyordu. O an bunu benden başka kimsenin bilmiyor olması beni rahatlatıyordu; durun bir saniye gelen var. Yine aynı kız, neden yanımdaydı ki şimdi anlayabilmiş değildim umarım bu seferde sırnaşmaz! Neyse yanıma doğru geliyor; bir saniye bekleyin lütfen kapının önünden uzaklaşıp biraz da olsa gözden kaybolmam gerekli.. –o an kapının önünden uzaklaşıp arabalın bulunduğu otoparka doğru biraz yürüdüm; arkamdan gelip gelmediğini kontrol etmek geldi içimden ama yapmadım o an sessizce önüme bakarak yürür oldum, ardından kaldırımın kenarına geldiğimde yavaşça yere çömüp bir sigara yaktım bu iyi gelmişti. Derin soluklarımın sigara dumanlarının yardımıyla bir oyuna düşmesi keyif vermişti açıkçası o an bu anın seyrine dalıp dalgınca hareket ederken bana doğru yaklaşmakta olan birini fark ettim. Arabaların arasında olduğumdan görmem mümkün değildi o ana içimden bir ses kızın geldiği yönünde bir şeyler fısıldıyordu bana, ardından birkaç adım sonra kızı karşımda gördüm. Üzerinde daracık mini bir elbise ve elinde sigarasıyla bende oturabilir miyim diye sesleniverdi? O an içimden sanki oturma desem oturmayacaksın her hâlükârda yanıma gelip dizlerini kıpır oturacaktın işte neyse o an yavaşça ve ciddi bir tavırla buyurun lütfen dedim. Sessizce yanıma geldi; bir iki dakika kimse konuşmadı ardından bu derin sessizlik anını neden kaçıyorsun diyerek bozu verdi? O an bir şeyden kaçmıyorum ki demek geliyordu içimde ama gelin görün ki söylemesi kolay olanı dile getirip savunmaya geçmek yerine direk şunu dile getirdim; tebrik ederim sizi kaçtığımı görmüş olmanız doğaldır, ama bilin ki sizden kaçmıyorum. Benim esasında kaçtığım şey bu ve bu tarz ortamlar, ben hiçbir zaman buranın kumaşını taşıyabilen baba parası ile geçinen gençlikten olmadım. Gelin görün ki çok istedim ama benim ruhum buraya aittir. Bakın kendinize benden bir şey beklercesine arkamdan geldiniz. Ama bilmenizi isterim ki size içerde ki veletlerin verebileceklerinin üçte birini bile veremem. Sakın kızmayın bana sizi basit bir kadın olarak tanımlamak haddime bile değil; siz eşsiz güzelliğinizle bile benim için baş döndürücüsünüz ama benim istediğim şey sizde yok. Bunun için affedin beni. Belki birazdan yanımdan kalkıp arkamdan bir ton laf edeceksiniz bunun için bile teşekkür ederim size iyi ki varsınız, neyse fazla uzattım size bundan öte ne diyebilirim bilmiyorum. O an bu cevabı meraklı gözlerle dinleyen adını bilmediğim bu kadın sessizce ellerini saçlarına götürüp yavaşça başında bulunan peruğu çıkarıverdi; o anın vermiş olduğu şaşkınlık açıkçası garip bir duygu anının temsili gibiydi. Yüzümde ki şaşkınlığı gören kadın birden söze giriverdi; öncelikle size teşekkür ederim dürüst olduğunuz için bunun akabinde sizin bu denli samimi davranacağınızı düşünmemiştim neyse önemli olan konu bu değil önemli olan şey benimde sizin gibi biri olmam. Bundan seneler önce kaybolmayı tercih ettiğimde eğlencenin bir güneşlenme olduğunu fark ettim ama burada güneşlenen geceleri spotlar altında kendi sahte dünyalarını oluşturuyorlardı bende onlardan biri olmak istedim o andan sonra hayatımı değiştirmeyi ve yaşam alanlarımı düzenlemeye başladım. O an sessizce kadın ne anlatıyorsa dinlemeye başlamıştım. Neyse ki bu düzenleme süreci başta kötü gitmiş olsa da fazla uzamadı ve yeni bir benlikle beraber kendimi tanıma fırsatı kazandım. Bunca zaman nefret ettiğim, gıptayla baktığım ne varsa bir bir yapmaya onları tüketmeye başladım. Bu zaman diliminde bir insanın kendini tanıması ve yaşaması hele ki bir kadın olarak çok zordu ama sonunda kendimi bir bütün olarak var ettim. Bu benim burada ki son gecemdi ve siz benim son gecemin ve geleceğimin tek gerçeği olarak ortaya çıkıverdiniz bir anda bunun için ne dersiniz bilemiyorum ama bunun dışında dile getirmek istediğim bir şey var ki bu yolda hiçbir zaman beyazlığıma kızılın gölgesi düşmedi (bekaretin en edebi hali) kusura bakmayın fazla konuştum. Özür dilerim sizden neyse nefes kalsam iyi olacak belli ki söyleyebilecek bir şeyiniz yok, tekrardan kusura bakmayın. O an kadın sessizce yanımdan kalktı ardından bir iki adım atıp yürümeye başladı o an şaşkınlığın düşüncelerimin pusundan sıyrılıp arkasından sesleniverdim; durun lütfen! O an arkasını dönüp ışıltılı gözleriyle gülümsediğini gördüm. Yavaşça yanına gidip kendi saçlarının daha güzel olduğunu söylediğimde ikimizde hafiften gülmeye başladık o an her şeyin daha sıcak ve masumane olduğunu görüverdim yavaşça elimi uzatarak ben Abraham dedim.
*devamı….