Her şeye herkese yetti kalemim. Yazdıkça yazdım, anlattıkça anlattım; anlaşılamayacak şeyleri bile. Seni ise ilk kez yazıyorum, kalemim ilk kez değiyor sana; belki yüreğim yüreğine. Çıkmaya korktuğum bir yolun şu şatafatlı girişisin sen. Dağınık cümlelerimin bakma kusuruna, düzene olan yabancılığımdandır devriklikleri. Ayakta kalma, otur yanıbaşına hayatımın. Umarım yatılı geldin zira davetsizlikten çıkan şeref konuğusun artık. Nasıl da özlemişim yüzümden öte içimin gülmesini. Sahi ben de yüreğinden gelen tebessüm olabilir miyim yüzünde dersin? Hadi kalk sevdiğim, geçtiğin tüm yollar bana çıksın. Tut ellerimden, zamanımız az bu devirde. Ben hazırım seninle azı çok etmeye.