“Seni, sen beni sevesin diye değil ben seni seveyim, sarıp sarmalayayım diye istemiştim en çok…senin ta kendin için….varsa öyle bir şey, olur da bir gün sen olmanın verdiği yük altında ezilmiş gibi hissedersen yüklerini hafifletebileyim diye….sana hazır bulunuşluluk arzusuydu benimkisi…istediği olmayan çocuğun tepinmeleri gibi değildi sana seslenişlerim…
Yolun açık olsun ki artık! Şimdi sen sen olmaya gidiyorken kimseye ihtiyaç duyma emi!
Güle güle git, hep güle güle…”