Aylarca belki de yıllarca emek verirsin, yüreğini ortaya koyarsın her şeyden önce.Bir istiridye kabuğu bulursun okyanusun en dibinde.İçinde de muhakkak bir inci tanesi olmalı.Elinde istiridyeyle ve büyük bir heyecanla en dipten yukarıya çıkmaya çalıştığın anda.İşte tam da o an… Sonra bir de bakmışsın koca bir okyanusta paramparça olmuş istiridyen.Hem de küçücük bir kayığın kürekleri yüzünden.Sonra da oturup ağlayacaksın.İşte tam da o an yine…İnciler gözyaşlarından birer birer dökülmeye başlıyor.Peki, soruyorum şimdi sana.İncilerini gözyaşlarınla etrafa dağıtmaya devam mı edeceksin yoksa kaybettiğin o inci tanesinin onlarca inci kazandırdığına mı şükredeceksin?