Onu değil de, o yanındayken ki halini özler en çok insan ..
O mutluluğunu, o samimi gülümsemesini, o kıpır kıpır içini.
O değil de onunla birlikteyken ki heyecanını özler en çok insan..
O içi gülen gözleriyle tozpembe görünen hayata bakar. O hiçbir içkinin veremeyeceği aşk sarhoşluğunu özler. Aşkın verdiği dünyayı karşına alabileceğin cesareti. Ya da yemek yerken tuzu onun uzattığı ekmeği onun kestiği hayalleri özler.
O değil de, o yanındayken ki hayata bağlılığını özler insan.
Bir günaydın mesajıyla aydın olan günleri özler en çok. Ya da iyi geceler mesajıyla iyi geçen geceleri. Beraber yürünen caddelerin kazandığı anlamları, oturulan her yerin tek tek köşe başları ya da beraber yenen bir yemeğin tadı özlenir en çok.
Onu değil de, onunla gidenleri özler en çok insan.
O aşkına sadakatini, o yaşama sevincini ya da gerçekleştiremediği isteklerde ki hikmetini.
O değil de, onun izini taşıyanları özler en çok insan.
Parfümünü başka birinde kokladığın zaman ki burnunun isyanını, onun sana hitabını başkasının ağzında duyduğun zaman ki kulağının çığlığını ya da çok sevdiği oyuncakla oynandığını gördüğün zaman ki gözünün yaşartısını.
O değil de, onunla yaşadığı mutluluğu özler en çok insan.
Giden düşmüştür gözden, unutulmaya mahkum.
Onu değil de, o mutluluğu ister gönül en çok ..