Gözyaşlarınız sanki bir yerden tanıdık gibi,
Sizinle daha önce aynı acıları çekmiş miydik ?
Böyle mağrur bakmayı size hangi ayrılık öğretti?
Hangi rüzgar dağıttı saçlarınızı ?
Hangi sevda düşürdü sizi böyle yollara?
Neden bakmıyorsunuz gözlerime ?
Yanlış anlamayın beni lütfen, niyetim rahatsız etmek değil.
Fakat, aynı şehirden kaçıyor gibiyiz.
Aynı insanlardan, aynı hayal kırıklıklarından, aynı kara gecelerden, aynı hüzünlerden, aynı yalanlardan…
Farklı insanları düşünerek, aynı şaraptan içmiş gibiyiz sizinle .
Aynı deniz kenarında oturup aynı martılara simit atmış,
aynı şeylere efkarlanıp aynı şeyleri özlemiş gibiyiz..
Aynı durakta bekleyip hep farklı otobüslere binmiş,
aynı vapuru kaçırmış, aynı mutluluğa geç kalmış gibiyiz..
Aynı trenin farklı vagonlarında, aynı hayalleri kurmuş gibiyiz sizinle..
Aynı filmlerde ağlamış,
Aynı sokak çocuklarından mendil almış,
Aynı şiirleri okumuş gibiyiz…
Çok benziyoruz birbirimize;
İzin verin gideceğiniz yere kadar elinizi tutayım.
Birlikte gidelim nereye gideceksek.
Düşersek beraber düşelim, en fazla dizlerimiz kanar..
Ki dizlerimizin kanaması yüreklerimizin kanamasının yanında hiç birşey, biliyorsunuz.
Yüreğim, gözlerim, umutlarım ilk görüşte tanıdı sizi..
Yıllardır sizi bekliyordu bu omuz,
çekinmeyin, yaslayın başınızı..
Ya da en iyisi;
İzin verin, elinizi tutayım.
Birlikte gidelim nereye gideceksek.
Düşersek beraber düşeriz,
en fazla dizlerimiz kanar….
Bektaş Şenel
5 comments
Bu yazının seslendirilmiş hali için ;
http://www.youtube.com/watch?v=ZQORJNP_Cm8 adresine göz atabilirsiniz..
ilk kıta gönlümde taht kurdu tebrik ederim
Kalemine saglik kardesim.
gayet başarılı.tebrik ederim 🙂
Bi kalem bu kadar mı güzel döker hisleri