‘Mutluluk en çok sana yakışıyor biliyorum ama senin yanında bende çok mutluyum bana da yakışmış mı’demiştim hatırlar mısın sana? Hani “evet en çok hak eden sensin tabi ki yakışmış” diye cevap vermiştin bana..
Sonra dayamadım mutluluğa aldın ve gittin uzaklara, ittin beni boş karanlık bir kuyuya.
Niyetim mutlu olmak da değildi aslında, hem zaten pek çok kez mutluda değildim hayatta; niyetim gülüşündeki mutluluğa bakmaktı doya doya.
Üstelik istemiyordum elimi tutmanı, gözüme bakmanı ve hatta bana aşık olmanı gülüşünde doğan mutluluğa doya doya bakmakta az değildi ki.
Gün doğmazdı gülüşün olmadan; bahar gelmez, çiçekler açmaz, kuşlar ötmez ve zaman hiç geçmezdi.
Ve şimdi gün battı, bahar geçti, çiçekler döküldü, kuşlar öldü; zaman geldi ve geçti..