Hala aşk mı diyorsun bana? Koskoca bir yalan! Seninle hiçbir zaman yaşanamayacak kadar soyut olan bir ütopyaydı. Belki de seni değil, yokluğunu sevdim. Bir ütopyaya âşık olmak nedir, bilemezsin. Hiç hissettin mi bunu? Anlayamazsın! Boşluğa uzatılan bir el işte, tutamazsın! Aklımdan çıkmayan gerçek olmayan gerçek: “Sen” Anlatamıyordum işte. Denedim, olmadı. Her seferinde kâğıdım yandı, kaldıramadı seni, anlayamadı seni. Kalemim kırıldı, duvarlarıma da yazamadım. Yazılamıyordu aşk, yazılamıyordun. Küle çeviriyordu her şeyi. Küle çeviriyordu karşısına çıkan her şeyi. Bir avuç kül oldu hayallerim ellerimde. Aşk adına geride kalan kül işte, hepsi bu. İsi kalıyordu duvarlarımda. Kırmızıya boyadığım duvarları, grinin onlarca tonu ağlıyordu. İs kokusu, bir yalnızlık ve sevincin düğüm olduğu içsel acı kaldı! Anlatamıyordum asla, anlatılamıyordun…
Mevsimsiz Sohbet