“Herkesin anlatacak bir hikayesi vardır. Kiminin ki kâğıtlara mürekkep eşliğinde renk verir, kiminin ki içten içe kalpte saklanır ve açığa çıkamaz.
Bazenleri ise kalbe fazla gelen bu hikayeler veya acılar yazılarak rüzgara bırakılır. Kimi uçurumdan, kimi camdan dışarıya …
Hikayesini anlatmak istemeyen olsa da hikayeler genelde benzerdir . Benzersiz olanlar özel anılardır.Benim ki de bu benzer hikayeleren birinde ki benzersiz bir olay sanırım. Camdan dışarıya savurarak Kalbimdeki ağırlığı bir nebze azaltmak istediğim bir hikaye … Gözyaşlarım toprağa düşerken elimde sıktığım kağıtların içindeki kelimeler hedefler harfler … Bu benim Hikayem. Belkide bir başkasının benzer anıları … ”
Peki bir kişi kendi hikayesinden nefret ediyorsa? Başkalarının hikayeleriyle kendininkini kıyaslıyorsa? Kendisine neden bunu yapıyor? Hayatını yaşamak yeri e neden onu zehir ediyor ki değil mi. Hikayesini daha heyecanlı yapmaya çalışabir değil mi…
Peki sizin hikayeniz nedir? Unutmak istediğiniz rafa kaldıracağınız bir kitap mı, yoksa yırtıp atacağınız boş hayaller mi, yoksa sıkıntılarınızı unutmak istediğiniz anılar mı, yoksa bir anda değişen mutluluklarla dolan satırlar mı, yoksa başından beri harika olup her defasında koruduğunuz bir kitap mı?
Herkesin bir hikayesi var demiştik. Peki sizinki nasıl?