Bilmem ki nedir bu insanlar beğenecek mi korkusu. Ben kalbim her estiğinde doldururdum satırları. Ne hissediyorsam o an; ne varsa yüreğimi kabartan, yazardım. Şimdilerde garip bir hal, yeni kelimeler toplamaya gitmiyor kalemim. Her başladığım cümle, olmaz baştan dedirtir oldu bu aralar.
Aslında yeni şeylerle karşılaştığımda hep böyle olurum. Bir korku kaplar içimi önce. Nasıl olduğunu bilmediğim her şeye karşı, gardım hazırdır her zaman. Korkumun çözümüdür gardım arkasına saklanmak.
Biraz zaman geçtiğinde, iş içinden çıkılmaz bir hal alır. Zaman yüzleşme zamanıdır. Bunu anlarım. Alırım kendimi karşıma başlarım konuşmaya. Kızım elif, neyin var senin, neden bu haldesin diye sorarım. Ya başaramazsam! Ya altından kalkamazsam; başlamaya cesaret ettiğim, hayalini yıllara ötelediğim işlerin. Sonra düşünürüm; ille bir konu belirleyip yazmayı düşündüğüm ne varsa bir kenara bırakırım önce. Rahatlamaya ihtiyacım var çünkü. Sevdiğim müzikleri dinlerim ,notalara kulak veririm. Hissettiklerime götürür beni notalar. Düşünürüm sonra; ben hep hayal, ben hep aşk olmuşum. Tabi bunlar hep o’ndan sonra. Kalemim hep o’ndan sonra kelimeleri bağlamış hayata.
O zaman yüzleşme sona erdi. Her şey gün yüzüne çıktı. Hissettiklerini yazar insan. O zaman ben, her gün aşkı yaşamaya, daima hayaller kurmaya ve hayatımız son bulana kadar seni yazmaya adıyorum kendimi.