Aşkı sormayın artık bana azizim. Bilmiyorum belki de tüm sayıları başlatan ama boşlukta da sadece bir çizgi gibi duran, en meşakkatsiz yazılan iflah olmaz 1’in ta kendisiyim. Çünkü ben, aitlik şöyle dursun, aşık olmayı bile beceremeyenlerdenim. Kim bilir, belki de x-y kromozomlarımın kodlarında olmadığı için yetisiz, belki geçmişimde içten edilmiş bir bedduanın kabulü kadar lanetliyim. Elbette ümitsizliğe düşecek kadar karamsar değilim ama at üstünde murat bekleyecek kadar da boş değil vaktim. Hal böyle ve ben azınlık denecek sayı bile değilken, gel biz yüzümüzü siz şahanelerin suretlerine dönelim. Çünkü yetenek sizsiniz, bense yeteneksizim.
Aşk, buna sahip olmayı başarabilenlerin elinde asi bir yetenek ve en sadık seyirciniz benim. Önünüzde saygıyla eğilir, avuçlarım patlayana kadar da sizleri ayakta alkışlayabilirim. Klişedir ya hani, ne kadar aşk kazanır da desek, kaçış yok bazen tabi ki kaybedecek. Senaryo belli, şikâyet yok, sonu sürpriz… Ve unutmayın ki elbette kader ruhunuzu bazen dövecek. Çünkü dizginler, kaderi yazan yöneticinin elinde bir tek…
(Yazan: @NurayDeri)