Bölüm 3: Okulda İlk Gün!
Serhat’ ı okul heyecanı sardı Önlüğünü giyip aynada kendini seyrediyordu.
“Oo, Maaşallah! Hazır mısın bakalım?”
“Hazırım dede!”
“Çıkalım hadi!”
Bir yanında annesi bir yanında dedesi. Dünkü yolu ezberlemişti.
Balıkçı Asım, ekmek fırını… Pazar yerinden karşıya geç… Butik Aysel’ in dükkânı… Pastaneden sonra taksi durağı… Köprüyü geçince çocuk parkı… Yolun karşısındaki iki katlı tatlıcı… Kırtasiyeden sağ dön… İşte okul!
Öğrenciler sıraya girdi.
Düzenli bir şekilde içeri girmeye başladılar. Serhat, merdivenleri çıkarken gözü annesini aradı. Annesine el salladıktan sonra okula girdi.
Arkadaşlarıyla birlikte sınıftaydı. Oturmak için boş bir yer aradı. Çekindi. Öğretmeninin gelmesini bekledi. Çalan zilin ardından Sevim Hanım sınıfa girdi.
“Günaydın çocuklar!”
“Gü-nay-dın öğ-ret-me-nim!”
“Oturun bakalım!”
Sevim Hanım, Serhat’ a baktı.
“… Sen yeni gelen öğrencisin galiba?”
“Evet öğretmenim!”
“Adın neydi?”
“Serhat!”
“Çocuklar, sessiz olun! Aranıza yeni bir arkadaş geldi. Serhat’ a hoş geldin deyin!”
“Hoş gel-din Ser-hat!”
“Hoş buldum!”
“Sana bir yer bulalım.” Öğretmen sıralara bakındı.
“…Hakkı’ nın yanına geçebilirsin!”
Serhat, arka sıraya doğru ilerledi. Çantasını çıkarıp sıraya koydu. Yanındakine baktı. Hakkı gülümseyerek bakıyordu.
“Merhaba! Ben Hakkı!”
Serhat, sıra arkadaşının elini sıktı. Samimi tavrı onu sevindirmişti. Gergin bekleyişini bir nebze olsun yumuşatmıştı. Teneffüste yeni arkadaşlarıyla tanıştı. Artık o da bu sınıfın bir parçasıydı.
Son derse girdiler. Sevim Hanım, müdürün toplantı yapacağını bugünlük erken çıkabileceklerini söyledi.
“Oley!”
Öğrenciler sevinç çığlıklarıyla eşyalarını topladı. Koşarak merdivenden indiler.
Serhat, okulun kapısına geldi. Annesini göremedi. Çünkü erken çıkacaklarını bilmiyordu. Hakkı yanına geldi:
“Birini mi bekliyorsun?”
“Annemi! Ama erken çıktığımızı bilmiyor.”
“Ne yapacaksın?”
“Bir ders daha bekleyeceğim!”
Bu kırk dakika daha demekti.
Hakkı:
“Tek başına gidemez misin?”
“Giderim de, buraları pek bilmiyorum!”
“Nerede oturuyordun?”
“Yeşilkent Apartmanı!”
“Balıkçı Asım’ ın orada değil mi?”
“Evet!”
“Biliyorum orayı! Benim evimde sizinkinden biraz ileride.”
Serhat cevap vermedi.
“… İstersen birlikte gidebiliriz!”
“Bilmem ki! Annem…”
“Evden çıkmadan yakalarsın. Kırk dakika oturup bekleyecek misin?”
Serhat’ ın aklına yattı. Zaten dükkânları ezberlemişti. Yanında arkadaşı da vardı.
“Hadi gidelim!” Hakkı ile birlikte yola düştüler.
Gelirken gördüğü dükkânları tersten sayıyordu.
Yolun karşısındaki iki katlı tatlıcı… Çocuk parkından sonra köprü… Taksi durağı ve pastane… Butik Aysel’ in dükkânına gelince karşıya geç… Pazar yeri, ekmek fırını… Balıkçı Asım’ dan sonra Yeşilkent Apartmanı!
Hakkı:
“İşte geldik!”
“Evet, geldik!”
“Yarın görüşürüz!”
“Görüşürüz!”
Serhat, sınıf arkadaşının arkasından baktı. O, gözden kaybolunca apartmana girdi.
—Sonraki Bölüm—
‘Uyan Dede!’
Yasin Numan Yılmaz