Son dönemlerde ülkemizde dine ve tanrıya inanmayan insanların sayısındaki artış muazzam ölçüde , özellikle genç nüfusta bu artış çok belirgin. İnanmayan insanların üzerinde yaşadığı yerin toplumunun genel anlamda bir dine bağlı olmasına paralel büyük bir baskı ve tepki durumu var. Herkesin inancı kendisi içindir ve bir insanın inançsız olması kimseyi zerre ilgilendirmez. lakin muhafazakar toplum inanmayan insanları bu durumlarını gizlemeye zorluyor ve gizlemeyenleride bir şekilde baskı altına alıyor , bu durum gerçekten büyük bir sıkıntı.
Bir dine inanmayan insanları yermek veya aşşağılamak hakkına sahip değiliz , herkes önüne vicdanını aklını kalbini ve bilgisini koyup seçimini yapabilir bu muazzam bir özgürlüğün sonucudur.Toplum baskısına paralel bir tepki olarak İnanmayan insanların muhafazakar topluma karşı eleştirel tutumda bulunmasıda son dönemlerde gözle görülür ölçüde artmış durumda fakat inanmayan insanlar azınlık oluşturduğu için toplumda bunu sesli olarak dile getiremiyorlar ve genelde sosyal paylaşım siteleri ve diğer yollarla ülkemizde en yoğun olarak inanılan din İslam ve diğer dinleri ve inananlarını yeriyorlar , burdaki ironiyse özellikle son dönemde yeni arayışlara dalıp inançsızlığı seçmiş bireylerin büyük kısmının ciddi anlamda cahilane olmaları.
Aşırı dindar tadında olan ve gerçekten yobazlaşmış bağnazlaşmış dogmatikleşmiş insanlar elbette mevcut , bu her dönemde mevcut olmuştur. hatta din bazen gelişmenin ve çağdaşlaşmanın önünü kesmiştir bunlar yadsınamaz şeyler , lakin dini gerçekten düzgün yaşayan ve geri kafalılığın aksine donanımlı , kültürlü , açık fikirli ve dindar insanlarda mevcuttur , olması gereken şey inanmayanların üzerlerindeki baskıyı kaldırıp insanları fikirleri inançları yüzünden yargılamamak ve inanmayanlarında inanan insanlara karşı eleştirel tutumlarınından vazgeçmesi.
İnanç ve Tanrı varmıdır sorusu ilk insandan bugüne dek insanlığın en büyük gizlerinden biri olmuştur ve olmayada devam edecektir vel bu inanç meselesi toplumla değil bireyle ilgilidir. Bu açıdan toplum bireyleri inançları ve fikirlerinden ziyade niyetleri ve karakteriyle yargılamalıdır.