Bir garip hallerdeyim. Yıkım emri çıkmış bir ev gibi… Hatırlanamamak kahrında oturuyorum. Batıyor popoma; kalkıp gitmek isterken hatırlanamayacak oluşumun duvarına tosluyor bumerang etkisiyle sana çarpamayıp kendime düşüyorum. Farkındayım sevdiğim, yârin yosunları ayaklarıma dolandı ona yüzmek istesem de o zaten beni kendine saklayıp temelli öldürmekte… yalnızlığa taraf olup sen bozgunlarında mağlup olmaktan yoruldum. Beni getir bana, seninle birlikte… üstelik gözlerin gözlerime aşk acılarımı unutturacak olan parıltıları sunsun.
Çok geç… Dilek ağaçları toprak analarının mahremiyetine gölge düşürünce kendilerini yok etmek kararı aldılar; tutmuyor artık dilekler… nasılsın’ın çöpte ne işi vardı ben sadece seni sevince? İyi değilim sevdiğim, iyi olamayacağım. Ruhun bana aşkı; bizli seneleri ve hayat umutlu sarılışları vaat etmediği için…
Dilara AKSOY