Cümle düşüklüğünden kodesi boylayan son harfim s’ydi. Seni seviyorum demeyi bir türlü yakıştıramadığı gibi bana; seviyor seni ben demişti, devrik hazanım, İbranice öğrenen kışımı ibnece öğrendi sanarak hata cinayetinden mütevellit gözlerime sabah buğusu katıp seni bir kez daha öldürmüştü bende.
Gözlerin ölüm rengi, adın anonim şarkılarımdan piç, kalbime çip taktırmış misali bende kıpırdatandı soluk hayallerimi. Baharda kuşlar gibi derdi Özdemir Erdoğan, ben bahar hayatımın sürpriz öldürüşlerinde beni kendime titretirken kendini unutan bulut gibiydim. Güneş o kadar güzelken bulut kendisini unuturdu tabii ki.
Ah, beyni kaydırak sevgili; kaymayacağım akılsız başının bulmaca sokaklarından. Bir kez daha yaşamak istiyorum aşkı çünkü, korkmadan ve kendimi bir kalpte can alarak görebilmek için… Of, kalbini de salıncak gördüm, sallanmam kalbinin karo papazından. Karo papazının elleri kesik hem; tutamazsa düşerim bir gıdımlık rüşvetçi nahoş aşk kumarından…
Dilara AKSOY