Kamyonlar kavun taşımıyor, keşkelerin canı cehenneme.Çünkü keşke, zalim bir kelimedir. Öyledir; pişmanlık iç rahatlatmaz,kafa bulandırır.Kafam bulanık. Annemin temizlik günleri gibiyim: yorgun, solgun ve beyaz.Kediden korkup iki kediyle aynı evde yaşar gibiyim: korkak ama merhametli. Alex olmayan fenerbahçe’yi ısrarla tutar gibiyim: isyankâr ama sadık. Sorulmayan sorunun cevabı gibiyim biraz da,düşsel ve sarkastik. Ben,ne anlatıyorum, kime anlatıyorum,neden anlatıyorum? Bilmiyorum. Çok göğe baktım ama sevinemedim neden? Bu hikâyenin mutsuzu benim neden? Bütün bir yaz elimde kalemle geçti, ben tek kelime yazamadım neden? İstesen canımı verirdim sana,sen ölümsüzmüş gibi yaptın neden? Neden diye sorma bana. Ben soruyorum neden?Bak,öldüm. Şimdi tabutta rövaşata atar gibiyim. Edip gibiyim biraz; Eksiğim,unutkanım,öyleyim. Filmdeki Mahsun gibiyim biraz da,her gece olmayan paramla “merhaba,çıkma ekmek var mı?” diye sorar gibiyim. Tuncel Kurtiz gibiyim filmde,Mahsun’u ölümüne döven ama onu en çok seven gibiyim.Söyle ben mi daha çaresizim Mahsun mu? Söyle şimdi hangi kamyondaki hangi kavun beni kendime getirecek? Söyle şimdi hangi kamyon seni bana getirecek?