Hava çoktan kararmış.Elimde tutuğum tek yudumluk sigara odamın boşluğunda dans ediyor.Neden uyumadığımı yada beni neyin uyutmadığını bilmiyorum.Yinede içimde bir his, bana artık uyumam gerektiğini söylüyor.Düşünüyorum.Neleri kaybettiğimi,nasıl yenildiğimi ve giderek nasılda dibe battığımı düşünüyorum.Kendi savaşımdayım…İçimde olan kim varsa beni amansız bir zırhla koruyor.Yada ben öyle zannediyorum.Sırtımda bir bıçak beliriyor.Göremiyorum.Ama hissediyorum.Kanın aşağı ağır hareketlerle süzüldüğünü ve nefesimin olağan acıyla kesilmek üzere olduğunu hissediyorum.Arkamı dönmem gerek ve yönettiğim bu savaşta hangi askerimin bana ihanet ettiğini bulmam gerek.Yavaşça dönüyorum ölümüme tek bir damla kan kalmış.Bir kadın görüyorum bıçağı elinde tutuyor ve yere fırlatıyor.Ellerinde benim kanım var.Bu kadının kim olduğunu biliyorum.Ama söyleyemiyorum.Diz kapaklarımı yere bırakıyor ve son nefesimi veriyorum.Ve o gün iç savaşımı kaybediyorum.Kafamın içinde bir delik oluyor ve içimde ölen asıl beni oraya gömüyor.Bunu kimseye anlatamıyorum.Aslında o gece öldüğümü, bu bedenin benim olmadığını kimseye söyleyemiyorum.
Düşüncelerim camda seğiren bir kaç damla yağmurla son bulmuştu.Sigaram bitmiş.Külleri, halının keskin desenlerinde kaybolmuştu.
Ve her gelen kuyuya bir taş attı
Zamanla görebildiğim ne varsa,
Kaybettim.