Herkezin ismini bilip merak ettiği yerlerden bir yer; Karagümrük.
İsmini, Osmanlı döneminde; Tahta evlerden dolayı çıkan yangınlardan aldı. 1926 yılında İtfayeciler tarafından futbol takımı kuruldu ve renkleri yine yangından; Kırmızı ateşi, siyah isi temsil eder hale geldi.
Size biraz anlatmama izin verin. 1996 İstanbul, Karagümrük semt’i doğumluyum. Sitenin yaş otalama sının baya bir altında olmalıyım, her neyse. Dün gibi hatırlıyorum 6 yaşımda iken ilk defa sokağa çıkıp arkadaşlar edindiğimi. O günden sonra eve girmem pek kolay olmadığını hatırlıyorum, sokakta top oynamak dan tabi kide.
Asırlardır adı değişse’ de, yapı dikmek için temel kazındığında yeraltından ürkünç tünelleri..
Yeraltı geçitleri..
Eskisi kadar olmasa da, bana göre; gençler bir araya gelip evlerinin bulunduğu sokağın köşe başlarında toplanır ve geç saat lere kadar güvenliği sağlar’dı eskiden. Dayılarımız, abilerimiz. Tabi genelde apartman merdivenleri, elektirik şebeke kutuları; biralar için masa görevini görür. İçmesini bilip dozunu ayarlayanlar için tabi..
Büyüklere saygı, Küçüklere sevgi
Yeni tanıştığım insanlara Karagümrük’de yaşadığımdan bahsettiğimde, genelde; Oo vay be gibi tepkilerin yanı sıra
‘Orası, yolda yürürken gençlerin birbirine omuz attığı yer değil mi’, yada büyük kavgaların çıktığı, her akşam silahların patladığı, vs. Bu semte herkez tanır birbirini ve ortak arkadaş grupları çoğunluk tur. Karagümrük halkı yapılan iyiliği asla unutmaz ve kötülüğüde.
Bakmayın böyle söylediğime, biz efendiliğimizle nam saldık ülkeye. Saygı en büyük düzenek semtte. Korkmadan yürüyün caddede. Semtin yerllileri her nekadar taşınsada buradan, manav alışverişine gelir on yıllık esnafını sevindirir. Rum, göçmen, çingene, türk, laz, çerkez, kürt- Balat, edirnekapı, Fevzipaşa, sulukule ve yüzlerce mahalle..
Yazım hataları güncellenecektir…)