KARARSIZLIKLARINIZLA KORKULARINIZI AYNI KEFEYE KOYMAYIN
Kararsızlıklarımızın, korkularımızla aynı kefeye koyulmasına neden
müsaade ediyoruz?
Biz en büyük hataya yürüdüğümüz yanlış yolu fark etmemekle, yaptığımıza
inanmak istemiyoruz.
Bununda maliyeti bir daha elde edemeyeceğimiz değerlerin kaybına uğramaktır.
Hayatımızda kararsızlıklara ve korkulara yer vermemek için iki ölçüp
bir tartmamız lazım gelmektedir.
Çıktığımız yolu kaybetmemizde, en büyük etkenin yapmaktan kendimizi
alıkoymadığımız bu iki hata yüzünden olduğunun da unutulmaması
gerekiyor.
Bizim kararsızlıklarımız ve korkularımızın aynı kefede kalmasına
müsaade etmemiz, kapımızdan farklı değişikliklerin girmesinin bir anlam
ifade etmediği anlamına gelmektedir.
Dünyamızın ışığına veda etmesine en büyük sebep olan bu iki büyük
hatanın, bize pahalıya mal olduğu göz ardı etmememiz gereken bir
gerçektir.
Onun içinde başımıza gelen yanlışlarımızı yabana atmak yerine, onlardan
ders çıkarmamız bizim için büyük önem arz etmektedir.
Kaleme almakta olduğum bu yazım, bir arkadaşımla olan muhabbetimizde
geçen bir örneklendirmeyi ele aldığımız anda kafamda oluştu.
Ve bu konuda da bir deneme oluşturabileceğime karar verdim yazıma başladım.
Örneğimiz bir üniversite hocası ve öğrencileri arasında geçen bir
diyalogdan ibarettir.
Hoca, öğrencilerinin karşısına içinde farenin bulunduğu bir kutu ile
çıkar ve kutunun içindekinin ne olduğunu bildirir.
Sonrada öğrencilerine şu sözleri sarf ederek onların içerisine korku
salarak önlerindeki bir haftayı sabırla geçirmelerini ister.
Eğer bu kutuyu açtığınızı fark edersem hepinizi dersimden geçirmem.
bu sözleri işiten öğrenciler, kutuyu açmak şöyle dursun yaklaşmayı bile göze alamazlar.
Sonunda beklemekte oldukları gün gelir çatar ve hoca kutuyu açması
sonucunda tek bir şeyin farkına varır.
Kutunun tek bir tarafında deliklerin oluştuğunu görür ve öğrencilerine
şu soruyu yöneltir.
Bu fare neden hep aynı tarafı delmekle zaman kaybetmiştir?
Öğrenciler, kararsızlığın farenin vakit kaybetmesinde en önemli sebep
olduğunu anlatır.
Peki, sizler neden farenin çıkmasına vesile olmadınız?
Sorusunu yönelterek öğrencilerinin de korkularına yenilmemeleri
gerektiğini göstermek ister.
Ve bu iki hatanın yaratmakta olduğu zarar ziyan yüzünden, maddi manevi
birçok kayba uğrayacaklarının yolunu gösterir.
İçinde yaşamakta olduğumuz hayatımızı düzene sokabilmemiz için tek bir
şeye ihtiyaç vardır.
Bizleri hesapsız adımlar atmaktan geri bırakmayan yanlış tercihlerden
uzak durmak ve kafamızı meşgul etmesine izin vermemek.
Bu eksiğimizi gideremediğimiz taktirde başarılı olabilmemize hiçbir
şekilde imkan bulunmayacaktır.
Ben, yukarıda çözülmesi lazım gelen ve bizi tehdit eden bir denge
problemi olduğunu anlatmak istiyorum.
Israrla en büyük yanlışımız olan iki şeyi göz önünde bulundurarak
kendimizi bulmamızın bizim hayatımız için ne kadar önemli olduğunu
vurgulamanın çabasına giriyorum.
Bu iki önemli hatamız, beyinlerimizin fikir üretmek için yakmış olduğu
ışığı görmemizde büyük engel teşkil eden bir perdedir.
Hayatımızı etkisi altına alıp karanlığa sürüklenmemize yol açan bu
perdenin kaldırılması, başarılı olabilmemiz için en büyük görevdir.
Terazinin ölçüsüz tartması halinde hayatımızda büyük olumsuzlukların
yer bulacağının bilinmesi lazım gelmektedir.
Bizim hayatımızı dengede tutabilmemiz için ölçüyü ayarlamamızın tek
bir oluru vardır.O da kararsızlıklarımızla korkularımızın aynı kefeye koymamız halinde
düzenimizin zarara uğrayacağını bilmemiz gerektiğidir.
Farkına varmadığımız hatalarımız yüzünden, önümüzdeki engelleri aşmakta
zorlanmamız aşikardır.
Bizleri zaman kaybına uğratan hatalarımızı görmezden gelmek yerine,
yapmamız gereken en güzel şeyi yapalım .
Yukarıda vermiş olduğum örneği, aklımızın bir köşesinde bulunduralım ve
çıkarmamız lazım gelen her türlü dersi çıkaralım.
Karşımızda aynı hataya düşmekte olan insanlara da bu hayattan
çıkarmanız gereken bir ders daha var diyerek bunu görmelerini
sağlayalım.
Yukarıda vermiş olduğum örneği, her daim göz önünde bulunduralım; hiçbir
zaman kararsızlıkla, korkunun tek bir kefeye koyulmasına müsaade
etmeyelim.Atmakta olduğumuz her bir yanlış adımında bizim için en büyük zarar
olduğu düşüncesini arka planda tutmayalım.