Arkadaşlarıyla geziyordu, bir şeyler yedikten sonra arkadaş grubu dağılmıştı. Genç adam biraz daha sahilde dolaşmak istiyordu. Saat 18:00 gibiydi, hava serinlemişti. Hafif üşüdüğünü fark etti. Oturduğu banktan ayrıldıktan sonra otobüs durağına doğru yola koyuldu. Ağır ağır adımlarla yürüyordu dalgaların dövdüğü sahilde. Oturan insanlar vardı kimisi ailesiyle gelip piknik yapıyordu, kimisi sevgilisiyle el ele yürüyordu. Biraz daha yürüdükten sonra vapur iskelesini gördü; “bari bu sefer vapurla gideyim,” dedi, kendi kendine. İskeleye girdi jetonunu attı ve yanaşmış olan Karşıyaka vapuruna bindi. Her vapuruna binişinde yaptığı gibi çayını alıp üst kata çıktı dışarıya oturdu. Vapurun kalkmasına birkaç dakika vardı. Yukarıdan vapura doğru koşan insanları izliyordu. Arada bir kişiyi hemen tanıdı bu lise yıllarında çok sevdiği kızdı. “Acaba oda beni tanır mı?” diye düşündü biraz. Genç adam düşünürken genç kız üst katın kapısında görüldü. Genç kızda tanımıştı genç adamı. Aralarındaki başlamadan biten ilişki ona söylediği sözleri onunla ilgili olan her şey birden canlanıverdi aklında. Genç adamın gözleri dolmuştu bile yaşlı gözleriyle genç kızın gözlerine bakıyordu. Genç kız bir anlık cesaretle “merhaba” dedi kısık bir sesle ve genç adamın karşısına oturdu. Genç adamın dili tutulmuştu sanki ne diyeceğini ne yapacağını bilmiyordu sadece kızın gözlerine bakıyordu. Gözlerindeki yaşı silmeliydi artık. elini cebine attı ne varsa avuçlayıp dışarı çıkardı. Bir tane mendil alıp gözlerini sildi genç adam ve “merhaba” dedi çok kısık bir sesle. Genç kız gülümsedi “nasılsın?” diye sordu. Adam “iyiyim” diyebildi sadece ve cebinden mendili çıkartırken çıkarttığı sigara paketinden bir tane sigara alıp yaktı. Genç kız lise yıllarında içmiyordu bunu söyleyip “içer misin?” diye sordu. Genç kız “teşekkür etti.” bir tane aldı ve yaktı. Karşıyaka’ya yaklaşmışlardı. Genç adam “neden?” dedi “neden beni hiç istemedin?”. Genç kız hazırlıklıydı olası bir karşılaşmada cevap verebilecek durumdaydı ve olanları anlatmaya başladı; “O zamanlar sen bana çok yakındın, ben sen yanımdayken çok mutluydum. Biliyorsun sana her şeyi anlatıyordum özgürce. Abim ve babam seninle olan ilişkimi bitirmemi söylediler, bunu bana zorladılar” dedi. Genç adam kızın gözlerine bakarak dinliyor ve sözünün bitmesini bekliyordu. Genç kız devam etti anlatmaya; “Yanımda gördüğün herkes, sana o zamanlar saldırıp dövenlerin hepsi akrabalarımdı. Hepsini babam ve abim senin üstüne gönderdiler. Ben, senin benim için ölüp gitmene razı olamazdım. Seni, senin iyiliğin için senden vazgeçebilecek kadar çok sevdim.” dedi genç kız. Genç adam hiç tepki vermiyordu. Vapur iskeleye yanaşmıştı, diğer yolcular yavaş yavaş iniyorlardı. Genç kızda kalktı ayağa ve sadece küçük bir “hoşcakal” dedi. Sonra arkasını dönüp hızlı adamlarla oradan uzaklaştı. Genç adam ise hala aynı şekilde oturuyordu. Sigarası elinde sönmüştü. Bunun bile farkında değildi. Az sonra vapurda çalışan bir görevli gelip efendim; “Karşıyaka’ya geldik.” dedi. Genç adam bu farklı ses tonuyla kendine geldi. Yavaş adımlarla önce vapuru sonra iskeleyi terk etti. Diğer insanlar gibi genç adamda gözden kaybolup gitti….