Merdivenlerden aşağıya indi. Hissetmediği kadar iyiydi. Kendini bilemediğindendi bu sevinci. Kendine en uzak anlarında, en mutlu zamanlarını yaşardı insanlar. Koşturdu. Özgürlüğüne. Aslında bağlıydı. Elleri. Kolları. Ruhu. Ruhu, bedenine bağlıydı. Düşünceleri bağlıydı.Durdurmadılar onu. Durdurmadık. Durdurmadım. Ağlasın istemedim. Kendini tanıyınca en çok o nefret edecekti çünkü. İnsanlar en çok kendilerinden korkarlardı. kendilerini sevmezlerdi. kendilerine katlanmazlardı. hatta öyle ki, bu nedenle intihar sayısındaki artış çokça fazlaydı. bilmezdi insanlar bunu. bilemezlerdi. bir insan kendini yaşamı boyunca tanımaya fırsat bulursa eğer, bu onun son zamanlarında olacaktı. çoğu insan kaçardı. kendinden. bilincinden. bilmesi gerekenlerden. hayattaki çoğu kimse kendinden haberdar değilken, bu yaşamda haberdar olanlar özgürlüklerini ölümle taçlandırmışlardı. Soluk almak istedi, durdu. Durmak niyetinde değilken, ayakları, kolları, kalbi, onu durdurdu. Ruhunu özgür kılan bedeni, Onu yarı yolda bıraktı. Burnundan ciğerlerine inen endişeli solukları arasında, güzel tatlar buldu, leziz kokular duydu. bedennin ruhuyla yaşadığı eşsiz kaosu arasında, tüm dikkatini bir kavrama yordu. Yorgun düştüğünü hissetmiyordu. Yalnızca aç idi. Fazlasıyla aç. Karnı kadar aç. .