Kırık ve dökük.
Çizikler güneş vurunca daha da belirgin hale geliyor. Bu durum canımı sıkmıyordu. Keza güneşle de pek aram yok. Sevmem kendilerini..
Mağlubiyetlerle süslenmiş zaferler kazandım. Kazanmam dan ziyade nasıl büyük kaybettiğimi aklımdan çıkaramıyordum. Bence ucuz bile kurtuldum denebilir.
Çok geceler gördüm, çok sabahlara şahit oldum. Çok yağmurlarda ıslandım. Çok kez kaldırımlarla konuştum. Çok kez sonbahar yapraklarına aşık oldum.. Aklımdan geçenlerle çarpıştım.. Kalbimden gelenlere bariyer kurdum. Mezarlar kazdım, tabutlar hazırladım. Tabular yıktım. Yeni sayfalar açıp, yeni defterler yaktım.. Kötü ruhlar tanıdım.
Biliyor musun? En kalıcı koku pişmanlığın kokusudur.. Ve bu koku benle özleşti. Bununla yaşamak zorunda olmak ne acı. Aynı gökyüzüne bakıp, aynı güneşe,aynı yağmura,aynı kara maruz kalırken.. Nasıl farklılık gösteriyor senaryolar.. Nasıl farklılık gösteriyor roller.
Kenarından köşesinden sıyrılıp daha çok çizik almamakla geçiyor zaman. Aşınıyorsun, alışıyorsun. alışıyorsun. Ve son olarak..
Buraya bile hepsini yazmayacağım.
2 comments
acı bir gülümseme bırakıyorum..
Pişmanlık karanlıktır. Bu yüzden onu yıldızların gümüş suyu ile yıkamalısın…