Her şeye yeniden başlama şansı verir yeni yıl. Böyle düşünmek güzel… İçinde bulunduğun zamanın acılarını geride bırakacak ve bir adımda yeniden başlama şansını yakalayacaksın. Çocukken ilk attığımız adım gibi kararlı ve neşeyle gireriz o yüzden yeni yıla. Başka bir şansın olmadığını göz ardı ederek sanki hatalarından ders almış ve bir daha tekrarlamayacakmış gibi bize yeniden başlama şansı verildiğini düşünmek ışıklandırır çevremizi. O yüzden keyif alırız bu kadar yeni yıl kutlamalarıdan. Bulaşıcı bir hastalık gibi sarar etrafımızı süslemeler. Ve bu renklilik içinde kırmızın yeri önemlidir. Kırmızının insana etkisi diğer renklerden farklı olmuştur her zaman. Kırmızı, söylerken bile yüreği titretir. O yüzden tesadüf değildir Noel Baba’nın kırmızı kıyafeti ve “Kırmızı don giy donan” lafına böylesi yenilip o gece kırmızı donlarımızla bize sunulan şansı kabul etmemiz. Kokusu olan tek renktir aslında.Her yeni yıl ,bizi sona bir adım daha yaklaştırdığı halde bu çılgınca sevinç sırf bu
koku yüzündedir. Burnumuzdan yakalar bizi sürükler götürür hızla ve biz deriz ki; ”Ne çabuk bitti.”
Sevdiklerimizle olmayı severiz, onlarla eğlenmeyi severiz. “Yeni yıla nasıl girersen bütün sene öyle geçer” sözünü sırf bu yüzden
uydurmuşuzdur. Amaç; sevdiklerimizi hep etrafımızda görmek onlardan hiç ayrılmamaktır.
Yeni yıla aşık olduğun kişiyle girmek geçen tüm seneleri umursamaz, gelecek seneleri ise umutlu yapar. Ve yeni yıldan beklediğin ise; verdiği sözü tutmasıdır. Bütün seneyi beraber geçirmek fikri bile yılbaşı akşamınızın kıpkırmızı olması için yeterlidir. Kırmızı aşkın rengi. Kalp gibi atar gözümüzde.
Bilinmezlik de kırmızıdır aslında ve tedirgin eder.
Peki bir aşkın yoksa? Hüzünlüdür yeni yıl. Hüzün kırmızısı kaplar içini, kırmızı umutlar açar yüreğinde.
Hayatın, sanki yılbaşından sonra tamamıyla değişeyecekmiş gibi gelir insana ve böyle umutlar gereklidir aslında insana.
” 00:00 ” ; yeniden başlamak için sayacı sıfırlamaktır.
Yeni doğmuş bir bebeğin çığlığının rengidir kırmızı ve bize yeniden başlama şansını verecekmişcesine göz alıcıdır bu yüzden.
Aslında sadece bir dakikalığına durup düşünse insan, hevesle bırakmak istediği avuçlarındaki bu buruşuk yıl için de geçen sene tam da bu zamanlar aynı duygular içindeydi…
Ve nefretin, hüznün, acının rengi de kırmızıdır. Düşünülmesi, hesaplanması zor olan gözü yoran bir kırmızıdır. O yüzden
inanmak daha kolaydır her şeyin çok güzel olacağına.
Kırmızı umutlarımız yüreğimizde attığı sürece her yeni yıl, sadece o ilk anını sevdirecektir bize aslında…