Bu dört duvar,bu duvar dibindeki tek kişilik yatak, şu içi elbiselerle dolu kocaman kar dolabı, şu kitaplar,ojeler,rujlar ,şu küçük çalışma masası, duvardaki tablolar ve ben her zaman ki gibi oturmuşum yatağımın ucuna sırtımı da vermişim duvara.Hah abim de geldi işte.Hoş geldin abim ,hoş geldin.Bu gün sana ban başka bir şey anlatacağım abi.Aşık oldu bu kızın biliyor musun?Aşık oldum ben.Hemde öyle birine ki hani anlatılmaz yaşanır kelimesi vardı ya bunda vücut bulmuş gibi .
Abi ,abim öyle biri ki kıvırcık saçlı.sanki kıvırcık saçlılık onun için yaratılmış gibi .Bir adem oğluna bu kadar mı yakışır saçlar.Kap kara saçları var.Kömür karası.O kadar güzel ki siyahlık onda yaşam bulmuş.O siyahlığın asaleti de kaşları ve kirpiklerin de devam ediyor.O gözleri kapanıyor ya o kirpikler kapanıp açılıyor ya sanki binlerce yüzlerce yusufcuk serbest kalıyor gibi, binlerce kuşu azat ediyor da bu kulunu esir alıyor gibi.Abim öyle bir gülümsemesi var ki ,o gülümsüyor ya ha benim kalbim çıkıyor be abi.Diyorum gülme.Niye biliyor musun?Abi bilirsin beni, ben kıskancımdır.Gülmesin öyle herkesin yanında.Biz yalnızken gülsün ha biz yalnızda kalamayız ya.Niye kalalım ki biz yalnız?Yaşadığımdan bile haberi yoktur belki.Abi öyle güzel gözleri var ki siyah göz rengi olsaydı eğer bilirim onda yaşam bulurdu.Gözleri o kadar güzel ki hani derler ya gözleri parlıyor diye abi benimkinin gözlerinde deniz feneri var.Bende onun kocaman okyanusunda bir gemi.Ben bir tek onda güvende olurum abi ,ben bir tek onun yanında sevgi bulurum.
Yalnızlık nedir bilmezdim abi.Hani yalnız olmadığımızdan değil ama insan birini sevince daha yalnız hissediyormuş be abi.Çok güzeldi be abi,çok yakışıklıydı.Çay demlemiştim getiriyim mi?çay içelim az da öyle devam edelim.Zaten belli benim bu sevdamı bir tek çay kaldırır.Al abi al.Sıcak sıcak içelim.Geçen gördüm.Önümden yürüyordu be abi kıyamadım onu geçmeye.Öyle arkasından saf saf baktım.O bastığı kaldırımlar…Onun bastığı kaldırımlara basamadım be abi,kıyamadım ben.Dedim yürüyeyim onun arkasından,bütün kaldırımları toplayayım.Bastığı bütün kaldırım taşlarını.Getiriyim evime,şöyle en güzel kadife kumaşların üstüne koyayım.Hindistan`a gideyim abi,o bulunmaz hint kumaşını bulayım getiriyim,o kaldırım taşlarını onun üzerine koyayım.yoksa başkasının üstünde durmaz o kaldırım taşları.Nasa görse ,bu adamı Nasa görse o bastığı kaldırımları bana bırakmaz.bırakır ayı mayı incelemeyi napacak uzayı.Gelir o bastığı kaldırımları inceler abi ki bu nasıl bir insan da başka bir insan buna bu kadar çok aşık olabilir diye.Mahrum kalırım sonra o bastığı kaldırımlardan da mahrum kalırım.Boş ver dedim .Kalsınlar yerinde,Nasa`yı masayı karıştırma işe sen gider her gün bakarsın o kaldırımlara,onu hatırlarsın dedim.
Gözlerimi yumuyorum abi kapattım gözlerimi.Gözlerimin önünde onun yüzü.Gözlerimi açtım,e yoksun yoksun abi.Yine mi gittin?Bak müsriflik yapmış çayınıda bitirmemiş.Ah,ah abi ah.Sen kaçtın kurtuldun da ben nereye kaçıcam ha.O adamın aşkından ben nereye kaçıcam abi.Neyse abi bir dahakine anlatırım.Bir daha ki geldiğinde devam ederiz.Hadi Allah`a emanet.