Bir geceyi daha sabah ettik fevkaladenin de fevkinde
Güneş den önce çakmağın ateşi doğdu geceye.
Ruhun duygudan arındığı zamanın ısrarla yavaşta olsa devam ettiği vakitlerde,
Rakı şişesi sohbete dayanamayıp kendini kırdı
Masa muhabbetin ağırlığına dayanamayıp sallandı,
Diyar, diyar dolaştı Orta Asya’nın bozkırlarına kurduğu çadırı toplayıp aklını Paris’e sürdü.
Eyfel kulesinin önünde Kolombiya’lı matmazelin sardığı Küba prosun’dan içip, Rus vodka’sının tadına baktı.
Nerenin vatandaşı olduğunu bilmediği afet bi hatunla sohbetine devam etti.