Ilıyan bir nehri, zaten güneşe dönük yüzümle,
nehir ve yüzüm yani
buluşurken güneşle;
yüzün hala dikenli otlara,
kırık kayalara,
en çokta yine nehre yansıyışında
cebinde binbir çeşit anıyla.
kuraklığı bu yüzden getiriyorum bu kente;
en çok seni sevdiğimden ve hep de sevmek istediğimden,
yollar bitmesin istediğimden.
tıkılıp kalmak seninle bir eve,
güneş nereden doğmuş, nereden batmış bilmemek,
rüzgar hangi çınarı devirmiş bilmemek.
işte sevgilim;
kuraklığı bu yüzden getiriyorum bu kente.
üfle ruhumu yaz defter sayfasına,
beni getir uzayan ışıklardan sende.
anılarını benimle doldur,
üstünden geç hepsinin.
bir kağıt bulamazsan kum da olur.
birlikte güldüğümüz,
bir dal ile sayısız anılar çizdiğimiz
sonu olmayan bir kum.
işte sevgilim;
kuraklığı bu yüzden getiriyorum bu kente.